Garip gönül bir kuş gibi uçmak istedi,
Bir acı çekmek, sonra iki gülmek istedi,
En sonunda bir yüreğe girmek istedi,
Lakin; aşk yalan, ben yalan, sen yalan…
Hayat kısa, iyi, kötü, fenalıkta var,
Yan yana yürüdüm, seneler boyu,
Yerinde durmanın zamanı artık,
Akreple yelkovan, bellidir huyu,
Yeniden kurmanın, zamanı artık...
Ecel teri döküp, sevgi saçardın,
Aşkın ateşini, bilerek seçtim,
Sevda pınarını, kanarak içtim,
Ben de sevenlerin, safına geçtim,
Niye atar durur, sevmek yakışır…
Sarılı etrafı, sanarsın sende,
Ellerim belimde,önce derin bir nefes…
Gözlerim ufukta, ağırdan gider güneş inadına…
Dünya ise siyah, demirden, koca bir kafes…
Hafif bir tebessüm sonra dudaklarımda,
Beni de götürsene ardın sıra…
Gündüze ve geceye isyanım ben,
Geleceği inleten, yırtıcı, keskin çığlık…
Bir kadının umut dolu gözlerle salladığı,
Tıngır mıngır boş beşik,
Bir bebeğin, dermeden tutmadan kötülüğü,
Sımsıkı yumduğu,
Bahar geldi ama onu akladı,
Benim iki yana, sallanır başım…
Koyun bile kuzusunu sakladı,
Benim iki yana, sallanır başım…
Kurur hep tuttuğum, dallarım kurur,
Öyle bir beste ki, sende uyarsın,
Yürek bende ama, atar uzakta…
Kuru bir canım var, sende duyarsın,
Yürek bende ama, atar uzakta…
Esen yeller bana, haber getirir,
Doğru bilir, bende doğru yazarım,
Elimdeki kalem, haz verir bana…
İğne ilen kendim, mezar kazarım,
Elimdeki kalem, haz verir bana…
Bazen güle, bazen ite dalaşmış,
Vatan elden gidiyor, diye bir ses duyuldu,
Yedisinden yetmişe, vatan yola koyuldu…
Yüreğinden vurulmuş, bu yarası kurur mu,
Baba oğul cephede, Türk anası durur mu? ..
Yaradanım, böyle güzel,
Uyandırma, bu rüyadan,
Benim dünyam, böyle güzel…
Uyandırma, bu rüyadan…
Viran bağdan, gül dereyim,
Kimi şiirinde, insan yüreğini yanlışlıkla düşürdüğünü, şairin o kayıp yüreği bulup şiir ile geri iade ettiği hissine kapılıyor insan, yitirilmiş yüreği buluyorsunuz yada yitirdiğinizi sandığınız yüreğin yerinde olduğunu farkediyorsunuz. Şiirleri okurken kimi zaman başka bir evrenin içinde buluyorsun ...