Garibim yolumda, kurtlar dolanır,
Kurumuş gözlerin, kanla sulanır,
Beyaz ayağına, çamur bulanır,
Sevda bu yüreğe, girem deme sen…
Konacak dalım yok, bülbülün ötmez,
Sen prenses olacaktın,
semadan daha mavi gözlerinle,
bakacaktın…
Rengi güneşten sarı,
uzun saçlarını da,
Ağlatmaz ve güldürmez,
Dosttan gelen taş bana,
Vurur ama öldürmez,
Dosttan gelen taş bana…
Beyaz ama sek değil,
Güllerim...
Kırmızısı, pembesi, beyazıyla...
Canım güllerim benim...
Tuttuğumda elimde akan rengidir rengi bazen...
Bazense ardından bakakaldığımda,
Dün gece seni düşündüm,
olmayan bir dünyada..
Çimenlerin üzerinde ayak izimiz kalmıyordu…
olmayan bir gül bahçesindeydik,
kokusu etrafa yayılmış güllerin arasında,
Gelsen Ne Fark Eder, Gelmesen de Ne?
Kurudu gözümden, döktüğüm yaşlar
Silsen ne fark eder, silmesen de ne
Çürüdü üstüne, bastığım taşlar
Elindedir keseri,
Sanki kimin eseri,
Yarattığın serseri,
Olam dedim olamadım…
Soğuk veyahut sıcak,
Gökten ve denizden, maviydi gözün,
Sineme akardın, haberin olsun,
Yağardın arada, ıslanıp yüzün,
Yüzümü yıkardın, haberin olsun…
Sorsam yarınımı, gülen bir yüzle,
Bize yazdır, onlara da kış ana,
Bilmezler ki gördükleri düş ana,
Sen anasın, biz sağ iken düşmana,
Can vermeden yurt vermeyiz, bilesin…
Sütün gibi aktır, sütün gibi hak,
Paslı kılıç taşıyana
Kın dayanmaz bilir misin
Uykusunda yaşayana
İn dayanmaz bilir misin?
Bülbülsüz dalda ötene
Kimi şiirinde, insan yüreğini yanlışlıkla düşürdüğünü, şairin o kayıp yüreği bulup şiir ile geri iade ettiği hissine kapılıyor insan, yitirilmiş yüreği buluyorsunuz yada yitirdiğinizi sandığınız yüreğin yerinde olduğunu farkediyorsunuz. Şiirleri okurken kimi zaman başka bir evrenin içinde buluyorsun ...