Binlerce yıldır; Samarra, Ur’da Türkmen’em.
Alemde çoh yerde, orda, burda Türkmen’em.
Neçe dövletler gurdugum öz vetanımda,
Düşmüşem a dostlar, çuhurda Türkmen’em…
Gışlar olanda, sagukta, garda Türkmen’em.
Yüzümü ilk gördüğünde, sevincinden oynadı.
Sanki çarpılmıştı, çekildi geride toynadı.
Usulca varıp yanına, bir okşamak istedim.
Deli bir tay oldu; kaçtı uzaklara, oynadı…
Başlarda, kaybetti kendini bakmaya doymadı.
Hasan geldi, şehidim Hasan geldi.
Adilerin boynuna basan geldi.
Nice sinsi hevese kapılarak,
Ürenlerin sesini kısan geldi...
Memik geldi, umudum Memik geldi.
Üsteğmen Mehmet Sait Bey’in anısına…
Yıl 1920,
Aylardan Ocak…
Dolaştı Mehmet Sait bucak bucak…
Hadi çık gel ey para artık yeter.
Bu sensizlik bana ölümden beter(!)
Yıllardır bu yollarında, gözlerim(!)
O destelerin, şu gözümde tüter(!)
İçimi bilsen, seni nasıl çeker(!)
Yemen Şehidi Dedem’e…
Molla Halil’in oğlu bir Ömer,
Oymağa ad veren Hacı Ömer,
Hayratlar yapar Kabe Yolu’nda,
O naaşını melekler gömer…
Sefer emri ile düştü yollara,
Neçe yerden geçti, gitti çöllere,
Yedi gavur leşi baştan aştı da,,
Hasret kaldı, yardım eden ellere…
Hasan Ağa’m son nefeste yekindi,
Ah! burası İnebolu.
Kağnılar da mermi dolu.
Gene göründü oy anam,
Şu koca dağların yolu…
Küre Dağı yol vermiyor.
Yetişir taze fidan, boy atar, dal olur…
Kızarmaya başlar, rengi de al al olur…
Tomurcuklar açar, acayip bir hal olur…
Tadından da yenilmez, doyulmaz bir bal olur…
TEDAVÜLDEKİ AŞKIM (!)
- 1 -
El bebeğim benim, gül bebeğim!
Şu gözümün nuru, göz bebeğim!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!