Araptar’ın dereleri, dertli dertli akıyor, anam ağlıyor,
Düşman basmış Antep’i, yıkıyor, anam yakıyor…
Vur hele vur hele vur, vur Antep’lim vur…
Vur hele vur hele vur, vur Antep’lim vur…
Duruşlu adam duruşunu bozmaz.
Vuruşlu adam vuruşunu bozmaz.
Kutsal dava için böyle adamlar,
Değil metelik, kuruşunu bozmaz.
2 Nisan 2010 Cuma 17:57
Bilemem ki ben, bu yallı haralıdır?
Sağdan, arka baldırından yaralıdır…
O da benim gibi bahtı karalıdır,
Düşmüştü, köpek sürüsünün içine…
Belli ki, uzaklardan gelmiş ve yorgun.
İmam okuyunca ezan,
Maraşlı kaldırdı kazan,
Hücum edildi kala’ya,
Ey gavur, verildi cezan,
Bize de Maraşlı derler,
Arkada Nurhak Dağı,
Sağlamdır, yurda bağı,
Yiğittir, merttir sağı,
Bize Maraşlı derler,
Burda var neçe erler…
Eğer kaybetmediysen sen özünü,
Dinle, atalarının her sözünü.
Eğer dinlemezsen sen bu sözümü,
Bil ki; yaşla doldurursun gözünü…
Büyüktür Harran Ovası,
Çok ta sıcaktır havası,
Eski çağların livası,
Bize de Urfali derler,
Buraya gelen de terler…
Hani yaşarken aşağısındaydım dizlerinizin,
Ölünce, yukarısında mıyım omuzlarınızın.
Türlü ifade yüzlerinizde, çeşit çeşit bakışlar,
Manasını okuyamıyorum o gözlerinizin…
Doymazdınız gıybete, ortaya fesat katardınız.
Son darbelerini vurmak için dine, budun'a.
Bütün yeni dünyagöz dikmişti Türk’ün yurduna.
Batılı sırtlanların hesaplamadığı vardı,
Zincir vurulur muydu hiç, bu dağların kurduna…
Yüzyıllardır girmişlerdi sömürge havasına.
Güney ilidir, nam-ı kahraman.
Frenk gavuruna vermedi aman.
Nice imamları vardı onların,
Birisi ötekinden yaman…
Vakitlerden, bir Cuma namazı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!