Aldatılan gecelerin ardından kalem mürekkebe keser...
Yazmak, bir çoğuları için kendilerini ifade etme biçimi değildir. Kimileri konuşur, kimileri dans eder, kimileri şarkı söyler... Bazen öylesi beterleşir ki bu işler, kimilerinin yüzleri yazıya doğru dönüverir. Susarak konuşur O kimileri; onlar yalnızca kendilerini dinlerler, susarak izlerler kendilerini. Tüm bu ifade biçimlerinin atasının ‘yalnızlık’ olduğu söylenir: sözde bir başınalık yaratırmış ifade etme gereğini, tüm diğer bizden olma başlara dönüşebilelim diye. Ben artı sen, eşittir Biz edebilsin diye.
Sanattır O.
Sanat, kendi yalnızlığında boğulmadan cana gelemez, yaratamazmış Kendi’nden kendisini. Zira ölen bir kez daha ölemezmiş, yaratılan bir kez daha yaratılamazmış… Parmak izlerimiz başka başkaymış.
The sky split open!
Stars fall from the white-grey strands
of old age’s hair.
Defying eternity,
she carries her youth in spring-green hues
tucked within her bag.
Zalimin yuvasından çalınan kuşlar,
Yuvalarına asla geri dönemediler.
Zalim,
Hışımıyla ezen,
zamanın önüne geçemeyen.
Koynuna yatardım,
sessizce fısıldardın kelimelerini.
Büyürdü içimde küçük kelimelerin.
Öbek öbek sana dökülürdüm gecenin dilinden.
Öperdim gözlerinden,
ve sen yeniden görürdün beni.
Your light is a gift to the depths of my darkness.
The light is a dream; my darkness, real.
It is by dream that reality exists.
You are the very thing of which you are a part.
I give thanks to you.
Sakat elle de sigara içilmiyor ki.
Dudaklarım sözlerime kör, ama diri içten içe bakışlarım.
Yani yüreğimle konuşuyorum.
Hani neredesin?
Masal gibisin.
Bir varmışsın,
I was glad.
The sun had risen.
I had opened my eyes too early.
The water had awakened.
What I had seen was a dream.
In my dream, I had loved a baby.
Eksik ömrümün o dönüm noktalarında karşılaştığım,
suni aşk hikayelerim oldukça doyumsuzlar. Bundan mütevellit,
döşe hızlı hızlı çarpan kalbimin kara tülbentlerini,
düşüncesizce bağlıyorum kara yazgılarıma.
Boşluklarımdan iğreti çıkarlar sağlayan ben ve diğerleri,
Boşluklarından dolduruyorsun beni,
Yalanlar sarmasına rağmen gönlümün etrafını.
Beni aşklarımdan uslandırmıyorsun,
Her seferinde sarmalıyorsun.
Direncin gücünü veriyorsun bana.
Kıyamıyorum…
Şekerli ağladın dizlerimde.
Kendi’nden geçmiş,
Yorgundu vedan.
Ağzın yarım!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!