Kaçamak bakışlar fırlattım hayata.
Dün de öyle yapmıştım.
Yarın da öyle olacak muhtemelen.
Sensiz ya bu şehir
Anlamı yok ki doyasıya bakmanın denize.
Başıboş, avare zamanlara saldım seni bugün.
Peşin sıra baktım sonra…
Seni azat ettim bugün, ilk kez.
Yüreğimin kapılarını açtım da,
Kanatlanıverdin hemencik,
Sen gelmeden önce ben,
Öylesine bir hayal içindeydim.
Yaşıyordum hayatı bir böcek gibi.
Sabah olunca, güneş doğardı telaşsız.
Akşam olunca, sezsizce, çeker giderdi.
Nasıl bir gürültüyle girdin sen hayatıma?
Bir çiçek adıydı.
Duymuştum bir zamanlar…
Aşağıda köklerini saldıkça,
Yukarıda basamaklar artıyordu hızla.
Sadece bir çiçekti o.
Oysa şimdi gerçeğim…
Karar verdim!
Bundan böyle…
Kelimeleri biriktirmeyeceğim.
Yığıldı kaldı hepsi üst üste.
Şimdi ben…
Hangisini seçip de,
Çalıyor zilleri eteklerimin,
Bir sevinç ki sorma gitsin içimde.
Bahar desem değil, kara kışın ortasındayım,
Düğün desem değil, bayram desem hiç değil.
Öyleyse nedir kıpırdanıp duran şey yüreğimde?
Sıcak sıcak damarlarımda gezinen heyecan.
Sıradan bir gün işte bugün.
Diğerlerinden farkı yok.
Nisanı saymazsak eğer.
Bir de..
O küçük çığlığı..
Neyse…
Bütün ışıkları açık bıraktım oysa..
Yine de koyu bir karanlık içindeyim.
Kör olasıca zifiri bir karanlık!
Akıl ve delilik arasında incecik bir çizgi mi bu? gidip geldiğim..
Dalgın gözlerle izliyorum akıp giden hayatı,
Bir çok kadın tanıdım.
Yüzleri, elleri, ayakları vardı.
Ama yorgundular.
Bitmek bilmeyen telaşın içinde,
Işığa uçan kelebek gibi, çaresiz yanıyorlardı.
Baharda gitseydin mesela
Dallar dolarken çiçek çiçek
Yeşil bir sevda hücum ederken dağa taşa
Bu kadar koymazdı adama
Avunurdum papatyaların arsızlığıyla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!