Evvelin evvelinde,
Bir göç vardı yüreğinde.
Vuslata doğru gidiş mi, GÖÇün adı?
Yüreğinde kalmadı artık onun yadı
Susunca ellerin, şehadet zamanı
Tefriki gerektir, ömür ile anı
Gölge düştü güneşe
Nefsin bugün pürneşe
Gitme sen de ateşe
Gel, öze dönelim Yar!
Kaldın gül sevdasında
"Ertelenmiş düşlerim ve ödünç gülüşlerimle bir yalnızlık seremonisi kuşatır ruhumu"
Yolun başında,
Sonuna adanmış
Gönül mahpus.
Ey göz, iyi bak!
Biz ki yokluğa
Kanat açtık
Biz ki benlik ateşinden
Kaçtık
'Biz' diyene
Yakışır mı yalnızlık
Yine mi hüzün?
Yine gözyaşlarıyla yıkanmış yüzün
Seni bırakıp gitmiş, kim bilir
Nerelere gitmiş sözün?
Ürpermelerin bitmiyor
İster hayra ister, gayra yor
Bildin mi,
Neden vurgun yüreğim
Neden bu denli yaralı
Merhem deyip sürdüm
Meryem misali acıyı
Ey İmran'ın Kızı!
Güneş, güne can,
Vuslat kapısı yakın
Ölüm, tatlı heyecan,
Titreme, korkma sakın!
Sevdan bir kırık mızrapta kaldı
Sevdan güneşe doğru yol aldı
Sevdan meçhul, sevdan kimsesiz
Sevdan yine bilinmezlere daldı.
Güldü geçti nev-i beşer her söze
Can dosta selam olsun..
Güneşi guruba kayan
Alem-i fanide,
Son dosta selam olsun..
Selam olsun en dosta..
Selam olsun gül yüreğin,
Bir beyaz kuş olup, uçmak istiyorum
Bir beyaz düş olup, semalara uzanmak
Güneşte donup, karlarda yanmak
Ak yeleli bir at olup,
Kaçmak istiyorum,
Kaf Dağı’na
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...
İçselleştirdiği davasını dizelere dökmek suretiyle şiirler ortaya koyan bu potansiyel şairi takip etmeye ve okumaya değer bulduğumu ifade etmek isterim.
Başarısının daim olmasını dilerim.