Rûhumun bir yanı boşluk, özlemi senle dolmak
Hakkın mı bülbülü koymak gülün aşkından yoksun
Onuruma dokunuyor senden bîhaber olmak
Düşlerimde var gibisin, avuçlarımda yoksun
Gel diyorum, eriyorum, aldığım her nefeste
(Eğer ölen bir çocuk, yaşayan annesini özlüyor ve ona aşırı sevgiyle birlikte müthiş bir kıskançlığın verdiği kin duyuyorsa... Ölmenin en acı tarafının, annesini yaşayan insanlarla paylaşmak olduğunu düşünüyorsa... Ve annesine kızıyorsa sırf bu yüzden... Bu çocuğun ciddî bir teselliye ihtiyacı var... Gelin bu çocuğu birlikte teselli edelim. Ona ölmenin zor ama gerçek olduğunu, yaşamanın ise yalnızca kaybetme korkusu olmayan ve kaybetmenin acısını yaşamamış insanlar için kolay olduğunu, annesinin ise en az onun kadar acı çektiğini anlatalım. En azından anlatmaya çalışalım. Zor da olsa...)
Annen seni yine de seviyor...
Ağlamasan da ağlıyor...
Ve biliyor ağlasan da;
Sevda denizinde rıhtıma vurdum
Sevgiliyi gördüm feyz ile ölen
Barış toprağına tohum savurdum
Aşk gördüm aşk için uykusun bölen
Uçsuz gökyüzünde bir bulut oldum
Yanan yüreğimin acısını
Yollara döktüm
Saklandım hudutlarında bir serseri gecenin
Selâm vermedi güneş
Küstüm
Güneşe de
Atılmışım, itilmişim, lekelenmişim
Kimbilir bu sevda kaç yaşındadır
Ağlarken suçüstü yakalanmışım
Kederim göz değil, gözyaşındadır
(İstanbul - 17.10.2009)
Zannetme her yaprak düşer dalından
Bir zâlim kökünden söker de gider
Bir damla ter akmaz yere alından
Kanını toprağa döker de gider
Dağların sırtında köpekler ulur
Ne var?
Ne bakıyorsun?
Hiç mi ağlayan adam görmedin?
Tamam...
Belki;
Ağlarken ıslanan sakalı...
Arzı, arşı, fecri yaksam, bulamazsam hâl yeni
Eğer kahrolmayacaksam, Allâh kahretsin beni
Adana - 24.12.2006
(Cefâ ile yaşlanan babama...)
İşte güldüm
Kıstım gözlerimi
Bembeyaz oldun
Titreyen ellerini vururken masaya
Kalmadı ferim
Hazırdır yerim
Bütün cevherim
Kemik ve derim
Mahvoldu özüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!