Tutamıyorum kendimi, çağlıyor gözpınarım
Dağların yamacındaki, ağlayan bir çınarım
Kış gelir
Çiçek donar
Bülbül donar
Ömrümüz
Hâin taramakla geçmeyecek hep
Gün gelecek
Koyup mazgala heybetimizi
Saçlarımızı da tarayacağız
Güzel görünmek için
Dar ağacı yapanlar gül dalından
Hem küfredip hem yerler Hakk balından
Çivilenip o tertemiz alından
Çarmıhlara gerildin mi sandılar
Balık oldun Göktanrının ağında
Gözleriz ölümü gelmesin deyi
Alsın da dünyâlık benden herşeyi
-
Azrail'in kanadına takarız gençliği
Serbest geçiş bölgesinden başladım hayata
Öylesine kolay yol aldı ki sevdâlar
Çektim ayağımı frenden
Nereden bilsin şu câhil tayfa
Her sevdâ kavşağında radara yakalansın
Her dönüşünü tamamladığında mutlâkiyete doğru
Bana ne çiçekler yeşillenmişse
Ucunda tomurcuk sen olmayınca
Bana ne dilsizler, hep dillenmişse
Dilinde tek sözcük sen olmayınca
Sen olmayınca
Sensizliğe zamanım yok
Vuslata sevdâlandım
Ömrüme sor
Kaç kez sayıkladım adını
Geçmiyor benliğimden
Yüreğinin gül kokusu
Güzel oğlum, tatlı oğlum
Bekle birgün geleceğim
Kırılsa da elim kolum
Tüm dağları deleceğim
Sileceğim göz selini
Gece karanlık düşünce duygusuz...
Türküm detone şiirler vurgusuz...
Beni dağlarda bıraktın sorgusuz...
Seni sende senin gibi aramam.
Taze gülü keskin yapar bir diken...
'Benden sonra ne kalır, bilmiyorum dünyaya
Her beşer birgün ölür, kaçıp gitse de aya'
Mâdem öleceğim,
Ve mâdem topraktır son sağdıcım,
Öyleyse bol çiçek ekeyim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!