Hani bir ceylan vurulur ya
Vurulurken acılar içinde kıvranır
Kıvranırken can çekişir ya
Çaresizlik içinde gönüllü can verir gibi
İşte öyle bir derdim var
Yüreklere mermi iner gibi
Çık gel hayalin sarınca
Çık gel yokluğun kudurunca
Zalim hasretine dayanamayınca
Çık gel
sensizliğin acımayınca
Sensizlik korkusu ince ince
Edepsizlik fırtınaları esişinde
Sevdası sallanır kırık bir dal gibi
Boş bir beşik titrekliğinde
Ölümlerine bile tahammül gösterilmez
Ölüler de ölümler de yargılanmaktadır
Her hakimin kalemini kırma aşkındaki hıncındaysam
Çektin üzerime yokluğunun sürgülerini
Yokluğunun griliğine terkederek
Bırakıp gittin amansızca
Araladın kapıları karaladın bu sevdayı
Dargın şimdi saçlarımın her teli
Gelmez parmaklarıma avuçlarıma
***Ey kırık sevdası yüreğine dolanmış yaratık amansızca sorgularken yaşamı zerresinden yargılanacağının farkında mısın
***Ne sevdalar gömüldü belki bir gün umuduyla
Ne sevdalılar görüldü canıyla cananıyla
***Eski bir anıdır senden kalan içinde yepyeni bir acı dün gibi
Düşlerimi istiyorum
Bir demet gül gibi
Düşlerimi istiyorum
Özgür ve hür orman gibi
Düşlerimi istiyorum
Çaldılar benden
Fani dünyaya geldiğim gün
Yaşamlara ağlar giderim
Murat nehri gibi gün be gün
Gözyaşlarım çağlar giderim
Bazen beşiklerde sallandım
Sen terk ederken bu şehri
Ardındakileri görsen diyorum
Yıldırımlar düştü bir bir
Adımlarımız deprmlerde
Düşlerimiz donakaldı ardınsıra
Matlaştı uçurum boylarında
Okyanuslarda sandal misali
Acımasız dalgalarda gençliğim
Ha battı ha batacak derken
İhtiyarlığa terk etti gençliğim
Beşikten alıp ninnilerden
Oyuncaklardan düşlerden
Çekil git başımdan
Sessizim geceler gibi
Yalnızım yüceler gibi
Anlamsızım heceler gibi
Ruyalarım gecelerden karanlık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!