Baharlara hasret zemherilerde
Puslu bir gecede gör beni
Cemrelere kanıp baharlara koşarken
Kırağılarda buruşmuş bir kardelenin yaprağında gör beni
Sevdasız yalın yorgun yüreğinde
Yolları enine yürür bilmezlere varan
Her gün batımında seni biraz daha özlüyorum
Kızıyorum bütün gün batmalarına
Çünkü onlar aldı seni benden
Ve her gün biraz daha uzaklaştırıyorlar
Her akşam beni gömer karanlıklara
Senden uzaklaştırarak
Asla yalan değildi sevdamız
Yalan olmadı da
Güneşi beklerken
Dondu elimiz ayaklarımız
Ama hep dimdikti sevdamız
Boranlarda çatladı yüzümüz
Fotoğraflar solgun aynalar buğulu
Cezalar veriliyor sehpalar kurulu
Suçlar hep yükleniyor Azrail’e
İnsanlık sürükleniyor meçhule
Günahlar çok sevaplar tükendi
Karanlıklar çöktü ışıklar silindi
Diktiğimiz o fidanlar vardı ya
Bir bir kurudu haberin olsun
Gezdiğimiz yeşillikler vardı ya
Bozkırlara döndü haberin olsun
Sevdiğimiz kızlar evlendi gitti
Yaşam ezgisi tutsak edilmiş
Küflenmiş her bir notası
Kaldırımlar nemli durur ölüm tadında
Öksüz bir çocuğun hayata bakışı gibi
Döş yarası acıtmaz artık
Baldıran acısı yılan zehri
Şu kısacık ömrümüzde
Çok uzun günlerimiz oldu
Uzun sayılacak dostluklarımız
Seri aşklarımız ve sınır tanımayan arzularımız olsada
Düşmanlıklarımız hep ön planda oldu
Ve gölgeledi bütün sevdamızı
Ne zaman ansam adını
Ay tutulur dilimde geceden sabahlara
Ne zaman düşünsem seni
Çığ düşer beynime uçumdan uçuruma
Anmazsam baharlar göçer
Donar ruhum titrer zemherilerde
Gel artık uzun sürdü bu ayrılık
Dayanamam bu acıya derman ol bu sancıya
Kervan ol bu hancıya
Gel de yaşat
Gel de seni yaşayayım sana hastayım
Sensiz yastayım gel ki düğünüm olsun
Gömülür tohum serin mevsimlerde
Baharda yeniden dirilmek üzere
Kaybolur güneş zifirilerde
Ufukta yeniden doğmak üzere
Doğrulur insan minik beşiklerde
Tabutlara girip düşmek üzere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!