endamımın salınmasına izin ver
s/inmesin üstüme aşkın hissiz hali
küçülmesin ellerimin şaşkınlığı
kapta gel gittiği yerden kanatlarını
hasretliğime takıldı ellerim
Elleri hep kanlı ayrılık
Her yanına sıçramış eskileri
Ençok da aşka acımasız
Sanki ahitname imzalamış gibi
Ahh ayrılık
Bahara zemheri bulaştı yar
Farkındasızsın yine
Ve dönmüyor yüzün gönlümün şenliğine
Zaman duruyor adeta yar
Kollarım kopuyor
Nefesim ciğerlerime hapsedilmiş gibi
-Adam...
Sesime kulak ver
Nasıl da kırgın değil mi
Uzat bakayım ellerini
Yanıyor avuçlarım bak
Başın önündeydi
Gözlerinden marur bir melodi akarken
Söyle hangi notasındayım
Her tınımı sana adamışken
Hiç takılıyor muyum yürek teline
Bilemezsin
Aniden düşüp düşlerime
Nasıl saplandığını gecelerime
Ve her an yakan aklımdalığını
Dökerken hecelerime
Sözlerimin acıyışını
Bilmiyorum kaçıncı aşkınla yandı gönlüm
Bugün de hasret günü yine sensizim ömrüm
Anlatsalar bu aşkı dilleri dağlar öyküm
Bugün de hasret günü yine sensizim ömrüm
Binbir güzel görsem de seni arar gözlerim
göğe uzanıp özgürlüğü aradım
kuşlar çarptı arayışıma
yok yaa! !
benim aradığım bu değil
öz gürlüğü arıyorum
yanlış yerdeyim
Bu en büyük ahımdır sana
SEV...
elimi, yüzümü, gözümü...
hatta en inciten sözümü
yürüyüşümü, gülüşümü SEV...
beni, yanımdalığını sesimi, nefesimi
Dalar bir anda zaman
Gözün yaş kızılına çalar
Ve el gevşer ve bardak düşer
İçindeki ab-ı hayat savrulur
Bardak bin parçaya bölünür
Tüm kayıplar sıraya dizilir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!