Herşeye mülayim bir bakışa
Kendini kaf dağı şahı sanan bedenin yansımaları karşılık verdi
Önde bir yerlerdeydi ya
Cepte kabarık çıkıntılar vardı ya
Güç kalelerden avuçlarına konuk olmuştu sanki
Ruhunun açlığını gidermeye
Çalışmak nasıldır bilir misin?
Öyle yorgun öyle bitkinsindir ki,
Hiç ama hiç gerçeğe kavuşmak istemezsin.
Ruhun, benliğin, iç''in
Herşeye açtır sanki.
Korku yerleşmiş baktığım her göze
Delicesine bir korku
Öyle çok üşüyor ki zaman
Tırnak izleriyle dolu avuçlardan
Zemheri fışkırıcak sanki
Ve saracak her yanı şeffaf buzların ezgisi
çıngarda yürek sesim
oyuncaksız çocuk gibi
apansız gelişinle tazelendim
sen gittin sandın belki
halâ istilada anlarım
kendime gelemedim
Bir saniye önce
Bir saniye intihar etti elimde
Soluğumu sakladım tam göbeğine
Yetmedi dipdiri tutmak için
Bir gün önce de
Bu gün senli olacak
Bol neşe saçacağına eminim
Hatta kahkahalar saracak seni beni
İkimiz de belki
Bir müddet unutacağız hüzünleri
Özgürüz ya
Kadın papatya ve adam
Bir masada titreştiler
Habersizce papatya yaprağında dirildiler
Adam
Baktı tüm kızıllığı düşürürcesine içine
tüm şakımalardan daha sesli sözün dudağı
lâl oldu
akit parmak uçlarına pusu kurmalarda
titredi sahiciliğin bu denli bulaştığı kelimeler
içtenlikle yürek mühürü aldı yerini
Bir bilsen
Bakışlarında ölüp bakışlarından doğmayı öğrendiğimden beri
Korkularımda ne sabırsızlıklar gizli
Durduk yere haykırırım mutluluğumu diye
Setler kuruyorum heyecanlarıma
Artık
Aldım herşeyimi gidiyorum
Haddini bilmez yüreğimi
Sereserpe özgür sözlerimi
Aklımın çaresizlik oyunlarını
Hislerimi arzularımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!