Nasıl da az kaldı
Nasıl da yetersiz
Daha dün kocaman bir tebessümle bakarken
Neler kimler aldı da gitti ellerimden
Oysa ki en güzeleydi dilekler
En azın olmasınaydı
Sensizlikten korkarken düşürdün ya özüme
Her yanı hüzne boğdun huzurlu musun söyle
Bir avuç cam kırığı serpiştirip gözüme
Her yanı hüzne boğdun huzurlu musun söyle
Boğazımdaki yumru sanırım sence ayıp
Bazen insan düşünmenin bile ötesine geçebiliyor
Kuyruklu bir yıldızın kuyruğuna tutunmuş gibi
Saçları yıldızlara karışarak savrulurken
Usunun oyunlarına ayak uydurma telaşıyla
Canını tabut kapağına takmış bir ceset misali
Aklına gelenlerin ettiği çingene dansı figürlerinde
Yüreğimi boğazlayan elleri
Kırdım
Hüzünlerimi astarladım
Anıların kör edişinde gülümsüyorum
Paramparça düşleri birleştirdim
Mevsimler değişti
Aldırmaksızın göğe açık dudaklara
Ne serinlik gelmeyi bildi
Ne de ışık oldu beklenen cevaplara
Çizgisiz kağıtlarda kaldı bitmeyen şiirler
Susuzluğu hücrelerinde yakmaya çalışan çiçekler gibi
Halâ mı ayaktasın sen
Bu sefer ki vurgun
Yıkar seni zannettim
Boş kalan ellerini
Çekersin sinene diye ümitlendim
Sense
Gözümün firarisi
Denizin kardeşi.
Gölün, nehrin bir eksiği
Aç avuçlarına biriksin.
Çiselerine karışsın.
Bir esinti geçti
Yine yüreğimden
Neydi hatırlatan filizleri
Aynı ümide
Yelken açmışken yürek
Kesişir mi bakışlar derinlerde
Peçeli bir güzel gibi
Salındı yine
Gülüşleri soyunup
Kuruyuşları giyinen gece
Kendimle kalışlarımın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!