Gecenin garip gölgelerine
Gizlendi gelişlerin
Gonca gülken
Güzün gözyaşlarına gömüldü gençliğim
Siyah sayfalar saçıldı
Güze değince dudaklarım
Kuruyunca yaprak misali
Gözlerime verir görevini
Paramparça olmaya korkar
Kuruluğun donukluğunda
çırpınırken zoka ucunda
sıcacık eller tuttu ansızın
ufak bir yaraydı
dönüşte eşlik eden
uzakta gibi duruken
sen
demeden edemedim yine
geldin hiç habersiz geceme
bir ürperti yayıldı kanımda nöbette
üşümüyorum aksine en sıcaktayım
hatta yalazlarda yanışım
Mıh gibi kalakaldım yüzümdeki
Acı artığı gülümseyişin sebebini bile bile
Sarsıldım depremler artığı
Senin parmak uçlarından hiç özlem aktı mı
Ya da dudağının kenarından sızdı mı
Bir saniye öncesi kesiğinin kan revanlığı
Her yerden
Bir çeşit Karanlık yükseliyor
Kokusu bile ölüm gibi
Bir zamanlar sevdiğim şehrin
Günü hissedemiyorken
Siren seslerine aldırmıyorum artık
Gözlerim sallanırken dar ağacında
Sözlerim geçiyorken kendinden tüm zamanları unutup
Fırtına uğultusundan korkmazken savruluşların içinde
Varsın her yan yansın
Birden koşarak geçtin penceremin önünden
Koca bir heyecanla yakalamak istedim
Ellerimi uzattım olmadı
Gözlerimle selamlamaktı niyetim
Sağnaklarla cebelleşiyordum
Etraf karardı
Gözler meneviş yumağıyken
Büründüğü ıssızlık çöl soğuğu
Kapamış kapılarını donduruyor soluğumu
Sağır eden sessizlik
Keman telinin kopuğu
Adımlar karakıştan kalma
Her avuçta
Hınzır bir gece
Oynaşır kıpır kıpır
Durmaz yerinde
Sese değer göze değer
Ve gider
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!