Kapanır senin de bir gün
Bütün maceralara kapıların,
Esmez olur artık deli dolu esen
Fırtınaların, gönül rüzgârların...
Yorulursun yokuşlarda da
Tıkanır kalırsın nefes nefese…
Gökyüzünde yıldızları sayar gibi bakışların
Duruşun kumrulara eş
Üstüne doğmamış güneşler
Eskitmemiş yüzünü sanki
Ay senden almış şavkını
Yıldızlar ışığını, parıltısını
Sana en güzel şiirlerim feda olsun,
En güzel şarkılarım da,
En güzel anlarım, anılarım da...
Seni anlatmak ve yazmak çok zor...
Ne diyeyim, nasıl edeyim de
Kelimeleri, incitmeden sana şiir yazayım diye
YOKLUĞUNA DAYANAMAM
Yokluğuna bu kadar dayanamam ben senin,
Hayalimden gitmiyor elin, yüzün, gözlerin.
İpek gibi saçların, kor gibi bakışların,
O alev dudakların hayalimden gitmiyor…
Nerden çıktı bu sessizlik
Duruşunda bakışında ve gülüşünde
Kayboldu vahşiliğin ve hırçınlığın
Hoşlanmadım bundan
Hem de hiç…
Sen benim ışığımsın
Kandilimde titreyerek yanan
Nefeslerimden ürken…
Karanlıklara inciler serpen
Meydan okuyan…
Sen benim ışığımsın
Yine yoksun ufuklarda
Görünürde izlerin yok
Keşke olsaydın
Sana baktım ama
Yine yoksun…
Ve hiç benim olmayacaksın
Bin mısra şiir yazsam senin güzelliğine
Biniyle bir tekini anlatabilmem yine…
Ne kelimeler yeter, ne manalar yetişir
Bin kitap da az gelir bir tek özelliğine…
Ben aciz, kalem aciz, kelimeler yetersiz…
Allah’ım! İşte geldim, burdayım;
Bu yüce huzurdayım…!
Affını bekliyorum;
Bin türlü kusurdayım...
Benim her şeyim burda; her şeyimle ben buyum!
Sor beni ne haldeyim sen ellerin olalı
Gör beni ne haldeyim senden ayrı kalalı
Ne aşım, ne ekmeğim, ne suyumun tadı var
Hiçbir şeyin tadı yok ayrıldık ayrılalı…
Sor beni uçan kuşa, yağan kara, yağmura
güzel insan,
hassas olan insani duyguları kaleminde de aynı karakterindeki gibi bir naiflikle ele alan arif hocam her ne kadar 'din kültürü ve ahlak bilgisi' dersime girmiş olsada, bu gün birkaç satır yazabiliyorsam onun sayesinde.
hocam sizi çok özledim. bize o yıllarda verdiğiniz şiir ...
hocam bu yönünüzü bilmiyordum.şaşırdım.ve çok yönlülüğünüze hayran kaldım.