yalnızlığın halatı koparılınca
yuvarlanır kayalar boşanır sular
coşku içinde uçuşa doğru
doruğa erişir yalnızlık
kalabalıkla karşılaşınca
estetiklik katar o burukluğa
Koca bir dağdan
Koparak gelir kayalar
Kara bulutlarla
Tozu dumana katar
Kaybederler izlerini
Uzun bir aşk kanalında
damarlarım tek yön
gece başladı...
hüzün bulutları
alkış tutmaya başladı tepemde
artık sokaklarda mecnunum
gözlerimde günün pası
gecenin karanlığında
üşümesinler ısınacakları yere
düşler soğuk olur
saniyelik izdüşümde
sıçrayış katsayısı
yüksek olur
geceleri uzatmıyorum
gece mahallesinin değilim muhtarı
kapı arkasında saklanan
sayamam yalnızlıkları
listemde çıkmaz sokak yok
dağıtırım kırık oyuncakları
camdan sandalı kırılmış
kaçıyor mavi sevdadan
elinde meşale kıpkırmızı
uyanıyor şehir kandan
dertleri baruta sarılmış
umutlarında sis sokak sokak
Senin faytonunda beyaz atlar vardı
Yolunda düşler sıralanırdı
Tekerleklerinde coşkunun tozları
Umudun terinde çamurlaşırdı
Sırlarınla yürürsün gönül bahçeme
Gözlerimde ışıldayan gıcırtılarındı…
kumlarda festival adım
ayaklarımda güneşin sıcaklığı
umudumda kaktüs çiçekleri
mehtabın öpücüğünde uyandım
gözyaşlarım dem hibelerime
düşlediklerime zor ayrılık
kuzeyin karanlık gülüşünde
esne bahara fırdöndü
yorma kendini
sevda bulutlarına bırak
damlalar yıkasın yüzünü
iliklerinde sabah
biz gönül pekmezinde kaynadık
piştik ağda olduk
bizi sevenlerle oynadık
yandık kül olduk
girdim zamanın koluna
götürdü beni karanlığa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!