Alelade olmaktan hiç mi vazgeçmez
uzaktan kokalı bu tavırların.
Etraflı bir cümle kuramamaktan
tek bir heceye düşmekte var!
Öyle
lafzını sakınmamak, edebe girmekte
Söyle hadi, neden? Bu anlamsız çıkışlarına hedef oldum.
Senindir öfke, çıldırtan sinir halleri, dilinde şerefsizliğim!
Bir yalan olmuş senin için her şey o rujsuz dudaklarında.
Sustukça yanıyorum güneşten daha sıcak bir ateşteyim.
Koş açıldı çoktan senin için her telden bir düşün perdesi.
Su ver! .. Üşüdüğüm yok, bir nemi değse yeterli
ıslak bakışlarının. Bende yaktığı hisleri bilmezsin!
Vurmaz dakikaları çan, vurmaz canımdan
çıkartmaz, söylemezsin! Suskunluğun yeterli.
Şu darbında ziyan görmüş halimin kursağına
kaç kez takıldığını günler bilir!
Bu gün soğuk bir iklim içinde
Üşüyor olmak garip değil.
Bu gün yarınsız bir sabah bulmak önünde
Size değil benim hayal kırıklığımdır.
Telefon çalıyor! Ucunda sevgili mutluluk saçıyor
Merhaba derken daha
Tutunmalı gecenin ıssızlığına
Sokulmalı bir baykuşun bakışlarından
Serin, soğuk ve acımasız olur
Uzak değilim yinede
Yağışına boyun eğmem bilesin
Çok ezildim, halsizliğime dem vurma!
Akmıyor artık, ırmağın çarpa çarpa
Yüreğimin duvarlarını kazımıyor ki.
Getirmiyor kokusunu aşkın öyle yakmıyor genizlerimi
Düşmüyor gözlerime bir yıldız tozu gibi
Doldurmuyorsun, bad-ı sabah güneşim dediğim
Anladım ki hiç bir şey kalmamış dün, olduğu gibi.
Hadi sen vaktiyle geldin
Ya benim bu direnme tutkusu uykusuzluğa
Çuvallara sakladığım sırrım ne?
Öyküler yazacak vakit değil
Kırıştırıp atacak kâğıtlarım yok
Yüreğimi yaprak yaprak
Zannıma gidilecek bu saatler
soğuk odalara sığmak kolay mı?
Bunun uzak tasvirine döşeli
söylencesine değilmiyor hiç.
İşin içi örseli derin mevzularım
arap saçına döşeli bütün bir geçmiş
Çizgilerden muaf değil yüzüm,
bugün de gülmüyorum, yüzümden çoook. Kalbim de suratsız.
Hani yumuşak bir kadife gibi okşar ya mısralar,
yüzün ezgisin de notalar uçuşur... Sen, öyle kal! sende aklım! ..
Bari birimiz mutlu olmalı, birimiz gerilmişken çarmıha
adında ki Gül, kalbimde ki Ayşe bilsin! Haddimiz Gül'üm
Uzaksın! O yamaçların çiçekleri kadar uzak
Ve sen! Kırların zenginliği, fakir toprağın yüzü;
Papatyalar öksüz, laleler saçılıyor, çimenler ezik!
Bak! Hepsi bir rüzgâra nasılda yüz veriyor.
Kokunu getirende o, öyle bir küstah, öyle bir hain
Ne sinsidir o!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!