Deve ettik gözümüzde,
Çok büyüttük özümüzde,
Üçümüz de beşimiz de,
Bir nefeslik ömür gördük.
Ölümünü hep yok saydık,
Bir mum söndür,
bırak o şarap kokan masada,
ne varsa gömülsün karanlıklara,
Nasıl olsa aşk yok şimdi...
olsa olsa birkaç hatıra,
kalplerimizde birbirinin izi.
Gölgesi yığılsaydı üstüne saçlarının,
Soğurdu közü, bugün değilse yarın,
İçimdeki yangının...
Belki küllerinden bir umut doğardı,
Unutup maziyi denizinde boğardı,
Penceremden odama düşer ayrılık,
Çam ağaçlarının gölgesi kadar sahi,
Ayrılıkla da ayrılır ağrımız,
Yok mu bu dertlerin çaresi?
Aynı yanıt üç soruya da,
Ne sende bir dal sigara,
Biz; sessiz bir hatıradır,
Soluk bir resim,
Hâlen kalbe huzur verir,
Sanki hala benimlesin.
Biz, biraz serindir,
Soluk bir resim gibi,
Eski bir hatıra,
Nefesten eksilen yıllar.
Doğmamış gibi ölmek varsa,
Ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz,
Bugünümüz haktan geliyorsa,
Bambaşka bir çağda düşlüyorum bizi,
Çünkü birbirimize hiç mektup yazmadık,
Hiç posta pulu görmedik ne sen, ne ben,
Seninle bu çağı hiç sevemedim.
Şimdi hızlı tüketim çağında yaşıyoruz,
Kötüsün diye kızamam sana,
Yakacaksın diye tutamam,
Öylece artık saramam seni,
Damla çikolatalı koronam.
Aramıza dağlar da girse,
Lafın ile yolun bir olsun, söyleme yalan,
Unutma! Sonunda yine sana olur olan,
Şu üç günlük boş dünyada yanımıza kalan,
Birkaç silik hatıradan fazlası değildir.
Güvenilir ol, yolda koyma hiç kimseleri,
Bu insanoğlu kurt olmuș,
Kimin diși kime geçe,
Her lafı da bir bilmece,
Gel de anla deli yürek.
Herkesin iki yüzü var,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!