Mahmur sabahlara uyan kardelen ki günün ve aydınlığın ben olayım.
Ruhum hep bir yerlerde,
Gözlerim bir seni arar,
Harabe bir liman şimdilerde,
O eski adam akıllı sevdalar.
Sayfası sararmış, tozlu kapağı,
Gitmişsin öyle sade ve sessiz,
Öyle boynu bükük ve kalabalık,
Soluklarım kesiliyor bugün habersiz,
Bana seni unutmak görünüyor artık.
Bir yel almış içerimden adını,
Yağmur karası bir akşamüstü,
Kasvetten ceketiyle bir adam,
Umutsuz bir şarkıdır tutturmuş,
Geçmişin izlerine basmadan,
Bütün ömrünü tek tek adımlıyor.
Bildiği bir yerde kayboluyor,
Dumanı titrek sigaram, merhaba!
Sana da merhaba bitmeyen hasret,
Gözyaşımla yıkanmış bütün aşklarım,
Ve ismini dahi hatırlamadıklarım var.
İşte bu yüzden hep bir tarafım yarım,
Unutulmuş olan ne varsa ona içelim,
Deniz kenarı bir şehir bul,
En mavi yerine yerleş,
Camlarına çiçekler doldur,
Zeytin yeşili gözlerine bahar,
Kalbinin orta yerine bir sevgi,
Ve sıkılma sevmekten.
Sen çok büyük yanıldın,
Aşkta kanun yoktur sevdiğim,
Kurallar kitabı hep kayıptır,
Mantık raflarda toz tutar,
Kullanma kılavuzu ise fuzulîdir.
Saçlarım ağarmadan gençliğim ağardı,
birkaç milenyum yaşlıyım bu dünyaya sadece,
bir bildiği vardır evet Allah'ın,
benim yok!
sağırlaştım yalanların örüntüsüne biraz,
bir nebze bıkmış da olabilirim,
Bir kelime etmesen,
Sineme başın değse,
Yeterdi mutlu olmaya,
Ama olmadı, neyse.
Sadece bir baksaydın,
Üşütme kendini, önümüz aralık,
ve hatta gerekirse hayallerimi de yak,
ben bekleyeceğim sonuna kadar,
bu hayatın bir gün seni karşıma çıkarma ihtimalini,
ve değerlendireceğim bulduğum ilk fırsatı,
ne kadar yok olduğunu yüzüne çarpmak için.
Bunca darbe neyin hıncı,
Kahpe hayat fazla kinci,
Hep kısa sürer sevinci,
Sevsen de, sevmesen de.
Düşüp durur ademoğlu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!