Her zaman yanımdaydın, yokluk görmedim ki ben.
Yürekte ölümcül vurgunun, aklımdayken her an,
Ve dağılmışken her yere bunca güzel yaşanmışlık,
Söylesene,
Nereye böyle Perihan?
♥
Sen bakma çaldığım ıslığa,
Dolsa da dört yanım yalı çapkınlarıyla,
Yüreğim hep kınalı kekliktir benim…
Sen bakma etrafımdaki kalabalığa,
SEN GİDERKEN
Sen giderken,
Bakacağıma ardından,
Tutup aşkımın kolu-bacağından,
Koparıp dağıtsaydım,
Bulaştırsaydım her yere,
SENSİZLİĞİN ERTESİ ( VALÖR’ E KARŞI… )
Üşüten serin bir gecenin,
Ümit kıran soğuğunda,
Çaresizliğin düşürdüğü omuzlar…
Bu, benim…
Sensiz ne yapacağını bilemeyen ellerimin,
Yeniden çiçekler ekmeli, dikenli tellere inat.
Kurusa da dallarında pıtır tomurcukların
Yollara mumlar dikmeli, karanlık zamanlara inat.
Dolsa da vicdansız eşkıyalarla yolların
Yine pır pır etmeli yüreğin, taşlaşmış kalplere inat.
VARDI BUNLAR VE GERÇEKTEN YAŞANDILAR – 1 -
Sessizdi, çoğunlukla susardı.
Gülerdi ama hep gözleri…
Ancak yakından bakarsan görürdün pınarlarındaki gözyaşını.
Gözbebeğinin içinde çığlık atan,
Anlaşılmayan bir dilde yardım isteyen,
YAKMAĞINAN YIKMAĞINAN
Bendeki kül yanar mı sanırsın kıvılcımlı bir bakmağınan.
Kül tutuşamaz ki, küçük bir alev ile yakmağınan.
Bakmayınca yeşermiyor, bir fidan dikmeğinen.
Ya sevdan, ne kadar yaşar bir kuru ekmeğinen.
* * * * *
ÜZÜLÜRÜM KURU ÇİÇEK GÖRÜNCE
Benim bakışım sert, senin yüreğin ince
Nasıl da vurgun yedim seni görünce
Benim bileğim kalın, senin belin ince
Nasıl da sarardım seni bir araya gelince
Benim sesim davudi, senin ki ince




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!