Ali Tekmil Şiirleri - Şair Ali Tekmil

Ali Tekmil

seni güzümle gördüm
çıngırağın sağanak
dişlerin pür-ağı
koç ayaklarıma söz dinletemedim
parolanı tazele yılanların ecesi
dert çekerli çağ atımla üstüne geliyorum

Devamını Oku
Ali Tekmil

maddeye ve maddeye
antik vuruş tekniği
Truva Atı
yer’in yirmi birinde
yedi kat saltanatı

Devamını Oku
Ali Tekmil

bir kedigen çiziyoruz
kafkaesk
it açılarının toplamı yüksek gravite
dış acılarının çarpması korkunç
üstelik de adamakıllı esniyor
bir bakıma para-el kenar

Devamını Oku
Ali Tekmil

benim aklım evlerin bacalarına
merdiven dayarken birer birer
dolaşırken baykuş yumurtalarının sıcaklığını
bizim oralarda kırlangıçlar çamur avındadırlar
nasıl düşünmem garibanları
arsa bulunacak

Devamını Oku
Ali Tekmil

Edebiyat Ve Eleştiri Dergisi’nde, Muzaffer İlhan Erdost’un, İkinci Yeni Akımı ve şairleri üzerine “ Anımsamalar ve Konuşmalar “ başlığında yer alan görüşlerini okudum. Ben de O’nun, İkinci Yeni şairleri için söylediği “ anlamsıza kadar özgürdüler…” önermesine katılıyorum. Bence de bu, böyleydi. Zaten şiirin izi de böyle sürülmeli. İkinci Yeni şiiri birçok bakımdan tartışılıp eleştirilebilir; hatta bu eleştiriler birçok bakımdan da haklı olabilir.Ancak, yol açıcı yönleri de teslim edilmelidir. Sözcüğün, anlamsızlığa yaklaştığı yerleri ben, özellikle sezgi ve çağrışım alanı olarak görürüm.Sözcüğün, anlambilim açısından kertelendirilemeyen o, her yere çıkabilen sezgi ve çağrışım kavşağını. Nasıl İkinci Yeni birçok bakımdan yeni olabilmişse daha başka donanımlarla buradan yürüyen “yolcular”ın da yeni “coğrafyaların”, yeni “iklimlerin” kâşifleri olabileceklerine inanırım. Yaratıcılığın, özgünlüğün ve serüvenciliğin tam da şair için olduğunu düşünürüm.

Ses, anlam önceleyen bir sezgi ve çağrışım öğesi olabilir mi? Anlam giydirildiğinde yeni kimliğiyle varoluş alanına ilk adımını atan ve yeryüzüne ulaşan ilk “ınga” sı için şairin ebeliğine muhtaç olan yeni doğan! Bu nedenle ses’i, tını’yı da bir dilbilimsel öğe sayabilir miyiz? Ya da en azından potansiyel olarak?

Öyle görünüyor ki; insani yaşam bütün yönleriyle sosyalizasyona uğratılsa bile insan tek’inin hep varolacağından ötürü tekil çalışma ve yaratım süreci hep olacak.Ama başka ereklerle,ülkülerle; başka iyilik ve güzellik arayışlarıyla… Ama, olacak. Yine anlaşılabilir bir şey ki; binlerce yıl sonra da sezgi ve çağrışım alanı şairin dilinin altında olacak ve hep, ellerinde çiçeklerle…

Devamını Oku
Ali Tekmil

Piyasa diyorlar şiir Araf’ta
vektörel dram-a sektörel çuf çuf!
reklamik kanatlar bir dolu hava gazı
atmosfer de uygun olunca plof!

Sponsoral itki global suntur

Devamını Oku
Ali Tekmil

çağ bitti sevgilim ara vermeliyiz
kül yüzlerimizle durup çarşı çarşıya
zenginliklerimizi derlemeliyiz
yazlık kışlık denkleyip ömür niyetine
piknik sepetine dol etmeliyiz
kalmışsa yüzü güleç bir ağaç

Devamını Oku
Ali Tekmil

Ne zaman soğudu adın dudağımda,
Ne zaman ıskaladı lâvlarının yürümesi?
Okyanus balıklarının bile el sürmediği,
Kuzeylere uğratan yüzgeçlerimi hani!
Oturup nabzımın dümenine,
Jet-skilere kağnıcılık oynatan hani!

Devamını Oku
Ali Tekmil

çocuğum sana

beş imbikten çekilmiş bir dil

mayıs ayarlı ağızlardan

Devamını Oku
Ali Tekmil

gözlerimi diktim kayaya
geçti öte yana yangınım
Metin’i Asım’ı Uğur’u doldurmuştum içine
Behçet’i Muammer’i Hasret’i
ateşim dost ötüşlüydü
kardeşlik işlemeli

Devamını Oku