Garip kalmış deli gönlüm, kalmamış ödeyecek bedel
Böyle gelmiş böyle gider, düşe kalka garip bir ömür
Koşuşturmalar arasında garip gönlüm olmuş heder
Gözyaşlarım aktı gitti hep içten içe geçti gitti ömür
Yolun sonu görünmüş ufuktan kalpler hala karanlık
Seni seviyorum...
Bir anlatabilsem, seni nasıl sevdiğimi
Hani;
Sen çiçek açar gibi güldüğünde
Benim de dünyamın ışıdığını
Sen yapraklarını döktüğünde
Önümdeki duvarlar dümdüz
Aşılmaz, geçilmez
Gönlüm yorgun düşmüş
Yürümek ayrı bir acı
Nefes almak ızdırap
Gecenin karanlığında ayazdan buz kesmiş ellerim
Kör karanlık içinde kayıp kör olmuş gözlerim
Kaldırım kenarında burnu kıpkırmızı mendilci çocuk
Gözleri ağlamaklı, çaresiz sığındığı yırtık bir gocuk
Karlar yağıyor üstüme dans ederek ahenkli ahenkli
Ağlıyorum gözümde yaş yok
Haykırıyorum sesimi duyan yok
Paramparça yüreğim, virane oldu
Tamir olsa ne olur? Yamalı bohça gibi
Yüreğim yangın yerinden kötü
Günler su gibi akıp geçiyor
Kalpler bir bir kırılıp bitiyor
Ömür boşu boşuna akıp duruyor
Sevgi güllerinin hepsi soldu
Aşıklar çeşmesi kesildi, bitti artık
Yüreğim yaralı gözlerim ağlamaklı
Ellerim bomboş tutacak kimse yok
Yaralı gönlümle gözlerim ufukta
Işığa hasret beklemekteyim
Sevginin büyüsünü
Hayat;
Paylaşmaktır sevgiyi sonuna kadar
Neye yarar ki?
Sen paylaşsan da
O paylaşmadıktan sonra
Sen sevsen de
Üzgünüm,
Artık sevinç haram olmuş bana
Gülücüklerin hepsi yalan olmuş bana
Kalbimin atışları da artık yalan bana
Üzgünüm,
İçimden geçenler dağladı yaktı geçti
Yüreğimin sızısı yüzümden belli
Istırap içinde gitgeller içindeyim
Ağlamada yüreğim kendi içinde
Çevremdeki kalabalık kendi âleminde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!