Âlim; ilim sahibi,
Arif; ilim ve irfan sahibi,
Âşık; ilim, irfan ve aşk-ı İlahiye sahibi,
Onlar!
Yüzler, binler;
Bir gönül bir beden oldular.
Çıktılar!
Kandillerin ışığından.
Dar’dı aşka bülbül kalbi, aç’tı hem ve hem de taş’tı.
Dardı ki, aşk sığmaz idi, açtı kalbi aşkla taştı.
Baktı ki faniydi yâr’i, bardı aşk; kalp ondan caydı,
Bâk’tı, talep etti yâri, bar’dı aşk; kalp ona cay’dı.
MERYEM’İN ELİZABET’İ ZİYARETİ
(Luk.)
Meryem acele ile kalkıp bir kente geldi..
Bu şehir Yahuda’nın dağlık böl gesindeydi,
YAHYA’NIN ÇAĞRISI
(Mat. Mar. Luk. Yu.)
Tanrı çölde bulunan Zekeriya oğluna,
Yahya’ya seslenerek emirler verdi ona.
VAY HALİNİZE
(Mat. Mar. Luk.)
Halka, öğrencilere İsa şöyle seslendi:
“Din bilginleri ile şu Ferisiler” dedi:
SONUN BELİRTİLERİ
(Mat. Mar. Luk.)
Tapınaktan çıkarken İsa’ya yaklaşarak,
YARGI GÜNÜ
(Mat.)
“İnsanoğlu kendinin o görkemi içinde,
Bütün melekler ile hep beraber gelip de”
HARDAL BENZETMESİ
(Mat. Mar. Luk.)
Ve bir benzetme daha yaptı onlara İsa:
“Gökler Egemenliği’ adamın tarlasına,”
DUA
(Mat.)
“Dua ettiğinizde gizlice dua edin.
Ferisiler kendini görsün diye herkesin,”




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!