Derdimin dermanı ulu dağlarmı
Hüzüne yakışan viran bağlarmı
Ayazda üşüten beyaz karlarmı
Manaya ermeden yiğit olunmaz
Kula kul olmadan başın eğmeden
Ansızın geliyor insan başına
Bakmıyor makama nede yaşına
Fatiha yazılır mezar taşına
Nice gidenler var dönmüyor geri
Bahane arama akıl et düşün
Anladım geride kaldı yıllar
Bir sabah işe giderken,
Gün sapsarı doğarken
Gözümde değil hanlar hamamlar
Bir kuru ekmek kursağımda
Bir kalem, bir de kağıt,
Bu gün on kasım,
İçimde hüzün ve minnet ,
Yarıya inmiş bayraklara bakıyorum,
Siren sesleri, sanki o günkü gibi,
Naçiz vücudun belki toprak,
Lakin eserin olan cumhuriyet ,
Sıradışıydı adın,
Zordu ismini haykırmak,
Hepten bir rüyaya inanmak,
Belki çok güldük,
Sabahladık dostça,
Bunun yanı sıra, tütün kokardık
Hiç sıkılmadım ki senin yanında
En toy en eksik zamanımda
Ki doldururken yüreğimi gülüşün
Ve bir yara tuz ilişkisi gibiydik
Ne kadarı merhem ne kadarı tuz
Hangi açıdan baktıysam anlayamadım
Yalan söylemiyorum artık kendime
Gölgelerden uzağım naçarım
Düşmüyorlar üstüme
Çok programlı makineler içinde
Tüplü televizyon gibi kaldım
Havayı soludum ciğerlerime
Yazın ayaz vurdu geldi başıma
Hasret kaldım boranına kışına
Doyamadım memleketin aşına
Bu dert başka derde benzemez
Dost meclisi artık bana pek uzak
Ödedim hesabıma düşeni
Meyletmeden şulesine
Geçerek ,ıslanarak ,korkarak
Bazen düşkün bitap
Bazen şen şakrak
Payıma ne düştüyse ödedim..
Cesaretin en güzeli demek ;
Mazlumun hakkını mazluma vermek
Din dil ırk gözetmeksizin
Dayıoğlu emmioğlu bakmaksızın
Menfaati unutmak
Ne güzel bir bilsen alnın açık ,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!