Devirir dağları, dümdüz eder,
Gönlüne aşk ateşi düşenler,
Yeridir, dağları künkle deler,
Aşka ateşle gönül verenler.
Göz görmez, tozu duman bürür,
Olsun da gönül bahçem, güller dikenim olsun,
Bulsun sevenim derdim, hasret çekenim olsun,
Gelsen aşığım, sessiz kal yaş dökenim olsun,
Sarsın boynumdan kollar, bir öpücük yetmez.
Sorsun beni dağlardan, aşkım çimenim olsun,
Tövbekarım diyorsun, kötülük senden mi geçti,
Mecalin kalmamış belli, yoksa süngün mü düştü?
Bir bahçe
Üç beş basamak inilen merdiven
Kenarında kiremit rengi saksılar
İçinde menevşe, kasımpatı, begonyalar
Bir de hanım efendi
Saçları topuz olmuş başında
Dedim utanmak nedir yar ar dedi
Yorar canı mihnetle yarar dedi
Bir buse dersen sana yarar dedi
Ne desem şimdi ben sana gül de gör.
Yasemen dururken güle yağar kar
Neden vermez hayat aldıklarından,
Bilen olmaz, senden çaldıklarından,
Yarın olmaz, sebep saldıklarından,
İçinden sen çıkarsın gayri boşmuş.
Kulak çınlar, haber yok andığından,
Aşure günüdür gönül inliyor
Bir damlacık suyu vermezler ona
Altı aylık çocuk dahi inliyor
Bir damlacık suyu vermezler ona
Kufe’nin yoluna bir bir dizdiler
Sevdalansın yüreğin, sevdayı dert beslermiş,
Sevda sensin, çile sensin, beni benden alsın,
Terk ederken sevilen, kalbini aşk beklermiş,
Sevda sensin, çile sensin, beni benden alsın,
Sevgiler ay gibi parlak ışığın göndermiş,
GAZEL (hece)
Elimden tut güzelim seninle göğe çıkalım
Gökler az gelir bize gökten de öte geçelim.
Tadalım her zevki bir bir ölüm gelene kadar
Bezm alemini kurup Kevser şarabı içelim.
Dinle can dinle,
Bir şeyler kabarıyorsa içinde,
Aynen ocakta kaynayan süt gibi,
Kabından taşacak biçimde,
Kaynatan ateşini söndürecek gibi,
Sonra,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!