Yerde sürünürsün ab-ı hayat pınar gibi
Göğe uzanırsın gölge salan çınar gibi
Yedi kat yer altında dokuz kat gök arşında
Gözyaşımı istersin aşkımı sınar gibi.
Sağa sola savurur rüzgar bulutlarını
Acele İşe Şeytan Karışır
Hata Seninle, Kusur Yarışır
Besmeleyi Çek İşe Başlarken
Tökezler Şeytan, Yere Yapışır
Kimse bilmez garibi, içinde yara sızlar,
Ölümden beter eder, ahdinde vefasızlar,
Oğlum, kızım yok diye, inanan üzülmesin,
Belki de hayırlıdır, neslinden devamsızlar.
İbrahimi ölünce üzülmüştü peygamber,
Ahlakını bozdular halkın altını oydular
Ne tatmin oldular ne de bu vahşete doydular
Pisliği örtmek için üstüne pamuk koydular
İrin olup çıkacak pamuğa sarılan nobel.
Asmalar heder olmuş yeşermez oldu koruk da
Bir güzeli sevdim yoluna düştüm
Alnımıza kader yazılır gayri
Sıladan ayrılıp gurbete düştüm
Keskin’in bağları bozulur gayri.
Nigola’nın suyu boşa akıyor
Sarmaşık olup, kollarını sarmadın ki,
Çözülsün buzlar, sıcaklığını duyayım,
Çiçek olup, kokularını salmadın ki,
Derinden dokunsun, kokundan bayılayım.
Günün ışığında sarı sarıydı
Gam yüklenmiş gibi saçların vardı
Rüzgarla dağıldı beni de sardı
Dün seni izledim ben Tophane’den.
Burnuma yasemen kokusu geldi
Abanın kadri yağmurda bilinir
Damla,damla düşer, ıslanmaz güzel
Güzelin kadri sevence bilinir
Dalga, dalga eser, yıpranmaz gazel
Abanın Kadri Yağmurda Bilinir
Aba İçinde Sarılır Gelinir
Sudan Bahane Serilir Önüne
Abadan Yoksun Çok İnsan Bilinir
Yıllara meydan okurdum aşar gibi,
Hız bulurdum, ceylanlarla koşar gibi,
Önümde yükselen dağlara çatardım,
Yanımda bir güzel bulsam avşar gibi.
Duygu yüklenirdi kalbim coşar gibi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!