Ne kadar küçüksünüz
Siz kocaman insanlar!
Mutluluk size ne kolay,
Vermeden almak ne kolay.
Binikiyüzmilyon istemek
Yeşil çayırlar örttüm üstüme sabahtan
Saksıdaki hasret güneşe uzandı, olmuyor.
Soğuk rüzgarlar esiyor her yanda yine,
Gözlerim nereye baksa kör duman.
Acı bir ıslık yankılanıyor tül perdemde,
Kendine yaşamak istiyorsun
Yaşa!
Nasıl yapılıyorsa;
Bize de öğret sonra.
Tükenen bir aşk bile olsa –
ilginçtir;
Güzel birşeyler bırakıyor yarına
- Kendisinden ziyade -
Bırak kendini! !
Düş kendinden uzaklara
Gümbür gümbür çağıldasın ruhunun yankısı
Adını hayat bildiğin sularda...
Sarhoş ol; bat karmaşaya
Demek ki artık seni bile sevemiyordum.
Tıpkı senin de beni hiç sevemediğin zamanlardaki gibi,
Tıpkı hep olduğu gibi 'soğuk'tu.
Artık kurumuş iki dal gibiydik.
Zaman beni - ve sanırım seni de - kurutmuştu.
Ne çabuk uzaklaşıyorsunuz
Halbuki yeni gelmiştim ötelerden
Binbir türlü tuzaklar kurdum;
Sizi yakalayacağım -
Tüm ünvanlardan öte kimsin?
Tenden, bedenden öte kim?
Zevkten, hevesten öte nesin?
Sesten, nefesten öte ne?
Bir söz isen kulağın nerede?
Aslında ben hep,
Haklıdan yanayımdır.
Ama bu Tolstoy'u
Hiç sevemedim - nedense?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!