balıklar size kalsın
arta kalan ömrümden
ne varsa geriye
nasıl olsa oltaya takılacak ağzım
Aklın gülünesi duvarları havalandı, acılı bulutlara, gönülle el sıkıştılar, mavi bir yağmur başladı.
Eğrilmiş gücenikler gördük, bir gün epriyecekler.
Kimse sormayacak kuşlar göç ederken neden geri döndüler birden.
Payımıza düşen seyretmek, aynı insanın birbirine hısım olmayan ellerini.
Alışacağız uzanıp giden,benzermiş gibi duran farklı raylara. Akmadan kuruyan gözyaşlarına
da, ödünç.
ayrılır
seyrelti otları
benim dalgınlığımdan
noktalı virgül oluverirler
oysa ben
bir düşünmek gerekli
kim nerde
nasıl sezinleyebilir ki
varlığını
neden
kendi kendine eziyet etmeden
ben tek ü tenhadayım
sizi bilmem
geldim geçtim
sokaklardan caddelerden
aşağıdan yukarı yazılmış tarihimi oku
divan-ı harpte neden yargılandığımı göreceksin
kontratsız kiracıyım bu dünyada
eşyasız
martı çığlıkları hiç eksik değildi
yatağımız da bile
lakin iz bırakmadılar
boşuna arama duvarlarda
pencereleri açtım senden sonra
yüzüne hüznü denedim
tam oturdu
iyi bir terzi olabilirmişim
çıraklık daha mı yakışırdı
aslına bakarsan sana borçluyum
senden öğrendim bunu
siirlerinizi okumaya yeni basladim; ama gercekten cok mutevazisiniz :))) bunlar gercekten cok guzel siirler :))) sizin dediginiz gibi degil yani...
artik ben de takipciniz olacagim :)))
fanclub'a alin beni :)))