Toprak
Hangi çukurun acısını bana getirdin
Sende
Hoş geldin birkaç kürek yalnızlığına
Birikmek için kaç darbe yedin
Bir dostun bacaklarından
Şekil bulmak için kaç yağmur damlası ıslattı
Kaç avuç seviyormuş gibi yapıp
Avuçlayıp parçaladı
Mutluluk sürecek sanıyordun
Yerindeyken
Kaç ağaca can vereceğinin hayalini kuruyordun
Unutmuştun bir gün bir elin geleceğini
Karanlığı aydınlığa çağıran yıldızlar
Gözleri görmeyen güneş misiniz?
Siyahı giyinmek için daha erken değil mi?
Hayaller kuruyorum daha
Seninle kayabilmek için
Yaşayamadığım rüyalara
Beni
Birde
Sen
Yaz
Tekrar silsen de
Hazin olmasın gözlerimin bakışları
Yalnızlığımda
Bir sen bana bakardın
İster gökte ol
İster yüreğimde
Karam
Bir tek sen ol
Bütün ışıkları güneş almış
Karanlığı hediye etmiş bana
Öznesi kendi olan şiirler yazayım diye
Netekim adaleti varsa dünyanın
Ecelinle ölmek yakışmıyor sana
İpe asılmış binlerce fidan gibi onurunla da ölme
Sürünerek, tanınmayacak kadar çürümüşken yüzün
Yaşın küçülterek,
Beslenme gereği duymadan ölmek yakışır sana
Çok uzun kelimeler kurarsan
Şiirin eksik kalır
Aklına ilk gelen kelimeyi yaz
Makyaj olmasın yüzünde
Ter koksun ter
...Yaz sıcağı gibi
Baharda;
Yelken alır tomurcuklar, çiçeğin özünden yaşama.
Tutukludur kış günleri hayat, perdeleri kapalı
Yalnızlığı yaşar, doğanın zincirleri boynunda
Bezgindir, yüzyıların dört mevsimi geçmiştir üzerinden
Baharlar, görüş günüdür
Sakat bırakan babalar
Dövüşür, öpüşür gibi yumruğuyla.
Geçer çatlak dudağıyla masumiyet
Ağlar Hızır.
Ne makyajım oldu yüzümde, sahtelikleri gizleyen
Ne de cinnet nefreti doldu içime
Anlasana
Kuşkanatlarında adamlık uçuyor
Sahtelikler düşüyor bu şehre
Sevenler sevilenler nafile bekler
her büyük şairin
diğer yanağını öpecek dudakları var
acemilikmi kelimelerden bilmiyorum
ne ben öpebiliyorum vücudumun yalnız herhangi bir tarafını
nede diğer insanlar öpülmeye değer görüyor
Rus ruleti oynuyorum hayatla
annem kurşunları çalmış
boş tetik hep bana geliyor
Dağ başında ki kuşlara çarpan rüzgar
Bilmezmisin senden yüksek bulut var
Kazıdıkça damlalar her tanesini dağın
Gözyaşlarını kuşların kanatları yıkar
Bir zamanlar tanelerde dağdı
Senin gibi mağrurlanırdı
Saatler kolyesini takar ifadelerin
Düşlerini kurar geri kalmasın diye
Gece güneşi kor içine, gündüz ayı
Akrep gemilere binip gider
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!