Uluyor pencerelerim
Bakışın geçmediği için önünden
Gözlerin
Bir kapı sanki hatırlanmamaya
her büyük şairin
diğer yanağını öpecek dudakları var
acemilikmi kelimelerden bilmiyorum
ne ben öpebiliyorum vücudumun yalnız herhangi bir tarafını
nede diğer insanlar öpülmeye değer görüyor
unutamıyorsam
masallarımın kahramanı sen olduğun için değil
konuştuğum kelimelerin çok azı sana
yazdıklarımınsa hepsi diyede değil
unutamıyorsam
güneş senin saçlarında batıyor
seni unutamıyorsam aşktan değil
çayım sende demleniyor
sende ısıtıyorum kalbimin buharlı makinasını
bacaklarım sana doğru yürüyorsa öne atılıyor
seni unutamıyorsam aşktan değil
dünyanın dişlisi seninleyken takılmıyor
Topraktan gelen dev cüssesini, serçe kafesine kapatmış
Silahın ardında saklıyken, kartal uçuşunda.
Hem yaradanım bir der
Hem ötekini, eşitlikten kulluğa mahkûm eder
tel yarası değil
türkü yarası beni kanatan
ozanın elinde ateş
saza
her parmak darbesinde
tel değil yüreğimdir kanayan
Tuz gibi yürüdü
İmkansız yakıcı nehire
Kuru çeşme misali akmadı sular
ak sütüne daldı annesinin
tuz gibi yandı
ağaca sarılan yaprak misali
Tuzum sana yağmur
Yüreğinde
Bir yangın tadım
Buharlaştıkça tükenirim
Okyanusum sana yağmur
yaşarken hep tek kişiydim
ölümümde vagonlara dizildim
raylar taşıdı bedenimi
yazın sıcağında genişledim
kışın soğuğunda yapıştım raylara
Kâğıtta gördüğü
Mavi gözlü denizden
Uçurtma yaptığından beri
Yüreğim
Uçuyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!