Dünyamızın güzide ülkeleri ABD yani Sam Amca ve Kuzey Kore didişmeye ve dalaşmaya başladılar en hırlısından. Şimdilik birbirlerine dişlerini gösterseler de ortalık bir türlü durulmuyor yine de gergin. Tabi Sam Amca askerliğinde hep jandarma olduğu için, bu jandarmalık tan da bir türlü vazgeçmiyor. ''Siz kim oluyorsunuz dünyayı ben dizayn ederim arkadaş Kuzey Koreyi de terbiyeli çocuk yaparım, icabında Rusyayı'da, Venezuellayı'da 15 Temmuz da olduğu gibi Türkiyeyi de, hepsini hizaya sokarım.'' deyip deyip duruyor...
Savaş çığırtkanlığı emperyalizmin olmazsa olmazlarındandır. Sam Amca eğer ki dünyada iki sene de bir karışıklık çıkartmazsa yaşayamaz, kahrından ölür, geceleri gözlerine uyku girmez, ekonomisi çöker. İlla bir yerlere girecek, türlü türlü kendinin icat ettiği bahaneler ile mutlaka bir yerleri sömürmeye çalışacaktır. O kadar büyük silah sanayisi var Sam Amcanın orada çalışanlar işsiz mi kalsın, değil mi ama? Irak'da nükleer silah olmadığı ortaya çıktı, yüz binlerce insan öldü, sakat kaldı geri zekalı emperyalistler yüzünden.
Ali daha okula bile gitmiyordu
her gün elden ele çak yapardı
bir de aslan Cimbom dedi mi
benden gazoz parası 5 Lirayı kapardı...
Ne bilir düşlerime girenler
Benim o anda neler çektiğimi
Alnımdan soğuk terler dökerken, göğsüme acılar ektiğimi
Ne bilir...
Bazen dağ başında
Vatan toprağı her zaman mübarektir. Biz Türkler vatan tehlikeye düştüğü zaman kadın, erkek, çoluk çocuk demeden koşarız cephelere... Kimimiz şehit olur, kimimiz gazi... Şehitlik ve gazilik, büyük bir onurdur bizim için... Bu gün 19 Eylül Gaziler Günü... Kutlu olsun vatana sevdalı tüm gazilerimize... Şehitlerimize de Allah gani gani rahmet eylesin...
Kurtuluş Savaşı gazilerimizin hepsi ahirete intikal ettiler. Şimdilerde Kore Gazilerimiz Kıbrıs Gazilerimiz ve tabi Güneydoğu Gazilerimiz hayattalar... Allah hiç düşünmeden canını ortaya koyan bu kahramanları iki cihanda da aziz etsin. Bu gün bu vatan dimdik ayakta ise gazilerimiz ve şehitlerimiz sayesindedir...
Bakamıyorum artık bu yaşananlara, sadece ana avrat dümdüz gidiyorum. Nasıl insanlar bunlar, nasıl bir vicdanları var? İnsan kabullenemiyor bazı aymazlıkları... Başlığa bakmayın aslında o cümle değil de başka bir cümle yazacaktım oraya da ama siz anladınız hangi cümle olduğunu...
Adam durup dururken özürlü bir insana yumruk atıyor. Niye yapar bir insan bunu? O karşıda ki özürlü insan sana ne yapmış olabilir, düşünüyorum düşünüyorum bulamıyorum. Aslında bu senin beyin özürlü olduğunu gösteriyor. Düzletiyorum, bu senin beyin özürlü olmadığını gösteriyor çünkü beyin yok zaten sende...
Başka bir manyak sokak ortasında serilmiş yatan köpeği görüyor, duruyor ve sonrada son hızla arabasıyla köpeğin üstünden geçiyor, benim bunları ise ne yüreğim ne de vicdanım kaldıramıyor. Allah belanızı versin hem de en kısa zamanda. Araban kaza yapsın, o ezdiğin hayvanın ahı bir şekilde seni yakalasın...
Gözlerinin içine içine sevgi ile bakmayı
bir yüreğe
sessiz ve derinden akmayı
bir de sokakta maç yaparken
elden ele çak yapmayı...
Güneş farklı mı doğacak
rüzgar farklı mı esecek sanki
sömürü mü bitecek
ya da ezilenler rahata mı erecek...
Yine seveceğiz gönülden insanları
Zaman zaman bir dolu yayın organında rastlıyorum bu İn ve Out kelimelerine... İngilizce kelimeler İn, içeri Out'da dışarı demek sözlükte baktığınız zaman... İn popüler olan nesneler için kullanılıyor günlük hayatta, Out'da eski gösterişini, popülaritesini yitirmiş her şey için kullanılabiliyor, kullanılmasına da ben de buna çok kıllanıyorum...
Zaman zaman bunları basın yayın organlarında bir dolu dokümanın önüne getirip yok efendim bu İn öbürü Out diye paylaşanlar, milli kültürümüze ne kadar zarar verdiklerinin, dili ne kadar yozlaştırmaya çalıştıklarının farkında değiller mi acaba? Çok basittir bunların yerine kullanılacak kelimeler, bu beğeniliyor, öbürü beğenilmiyor denilebilir...
Nedir Bu Sağlık Çalışanlarının Vandallar dan Çektiği
İnsan sağlığı ile ilgili çok önemli bir bilim dalı tıp. Başta doktorlar ve hemşireler, sağlık memurları, büro görevlileri olmak üzere, bir çok kişi bu işten ekmek yiyor, rızkını temin ediyor. Son zamanlarda yazılı ve görsel basında sık sık duyuyoruz darp edilen/edilmeye çalışılan başta doktorlar olmak üzere, diğer sağlık çalışanlarının başına gelenleri... Yazık, gerçekten çok yazık! Bu kadar mı insanlıktan yoksun ve sağduyu yoksulu bu insanlar?
Nefes Alabileceğimiz Yerler Gitgide Azalıyor Ankara'da
İstanbul, İzmir ve Antalya gibi şehirlerimizde hepinizin bildiği gibi su bolluğu yani deniz de var. Oysa Başkent Ankara'da insanların nefes alabilecekleri göl ve ırmak gibi, ormanlık alan gibi yerler hem çok az hem de şehir merkezine hayli uzak. Hal böyle olunca çoğu zaman kös kös ya ev de oturuyoruz ya da bu gibi yerlere iki üç haftada bir gitmeye çalışıyoruz ailemizin ekonomik durumunu da göz önünde bulundurarak...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!