Tek renkli semadan, renksiz su iner
Kara topraklarla yoğrulur, çamur!
Ve Tohum... Kâinat, izahtan aciz
Canlanır, ruh bulur… nur üstüne, nur!
Varın, siz; gönüllerimizi çaladurun..
Bizler senelere, sığınmışız!
Güzelliğinizi götüren ellere
Canı gönülden, yalvarmışız..
Durdurun, şu zamanı; durdurun! ..
Şu ihtiyar gönlümün aynasında, ansızın
Bir kızıl lale gibi görünüp kaybolan Kız! ..
Genç bir Macar Atı’nın rüzgarlarla oynaşan
Yelesi gibi mağrur..semaya savrulan Kız! ..
Deseler; inanmazdım..bir Macar Güzeli’ne
Yüzyıl öncesinde; yoktum… hakikat!
Yüzyıl sonrasında, olmayacağım...
Yer yüzünde zerre zerre bir feryat:
Yoklar arasında, Ben nasıl varım? ! ...
Ölüm, buzdan parmaklar örmüş; dal uçlarına..
Sükut, bir yılan gibi; kıvrılıp bükülüyor..
Bahar, uzak mı uzak üşümüş kuşlarına
Ve hayret, gözümüzden aydınlık çekiliyor! ...
Bin bir Alem açılır, kapanır da; an be an..
Bir zerre,dergahından; bir yere kaymaz olur!
Bir alem; bir alemin beşiği,hem mezarı..
Hayal yutan dev,zaman; bir türlü doymaz olur! ...
Her zerresi, bin bir hatırayı saklar gibi; hırçın denizin
Sathında bir alev gibi yanmaya hazır, günleri ansak! ..
Güvercin güvercin, göklere sindirilen sevgimizin
Sinesine tutuşup, seneler boyu; yansak! ..
Güneşe açılan pencerenin tokmağına
Uzanan iplere, karanlıkta
Yarasalar da tutunur...
Ne garip Güneş geldiğinde
En önce, onlar kaçacaklar! ..
Ben senin bildiğin gibi, katı yürekli değilim
Hele hiç acımadığım yalan!
Deniz değil, gözyaşım
Kıyılarda uzanan...
Nasıl yanıp sönerse, gözleri; bir yılanın
Zehrini kusmak için; kıvrılıp, bükülürken..
Öyle olsa, gözlerin... öyle olsa, ne çıkar?
Adımlarım sonu yok yollara dökülürken..
Gülmek mi, ağlamak mı; içimden geçen, bilmem?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!