Ahmet Tevfik Ozan Şiirleri - Şair Ahmet ...

Ahmet Tevfik Ozan

Bir yaradan kanayan, irin olsa günahım..
Şefkati, bu güneşin; bu güneşin şefkati..
Verir nurunu gene, katreleri yıkarım!
Ne mümkün çıldırmamak; kimin var ki, takati! ..

Devamını Oku
Ahmet Tevfik Ozan

Ayşe Nine’nin gözlüğü, kırılmış..
Hasan Bey’in damadı gelecekmiş..
Çoban Ali, bahçesine soğan ekmiş
İlkbaharda yeşerecekmiş!

Ya köşede ağlayan, şu sevimli çocuk kim?

Devamını Oku
Ahmet Tevfik Ozan

Mehtaplı gecelerde, alemi seyre dalarız
Aşkın meze olduğu, sofralarda doyarız..
Bizler; görünmez olduk, bir aşkın büyüsünde..
En güzel perilerin dudağını, yalarız! ..

Devamını Oku
Ahmet Tevfik Ozan

Duydum ki: Yarim beni, gözümdeki yaş ile; bir anlık anıp geçmiş..
Ne bilsin ki; gözyaşı, bu gönül havuzundan taşan en son katredir...
Buzdan saraylar yaptım, kor ateş sevdasına.. belli ki bakıp geçmiş!
Kahpedir, nice sonra anladım bitmez rüya... buz sarayın, kahpedir! ...

Devamını Oku
Ahmet Tevfik Ozan

Karanlıktan ip eğirdim, dokudum
Bayrak yaptım, yosun tuttu ellerim..
Seherleri kubbe kubbe okudum
Gün çağırdım, kor eritti dillerim

Kan damladı,soframdaki tuzuma..

Devamını Oku
Ahmet Tevfik Ozan

Tuz yüklü denizler emzirse bile
Bir balığı, tuzsuz yemek ne mümkün?
Bin kılçıkla sarmaş dolaş bu çile
Bu çile, bu çile.. akıla küskün...

Pul pul hayatını kimler dokumuş?

Devamını Oku
Ahmet Tevfik Ozan

Külrengi, kırımızı ve sarı bir fırça
Gezinmiş gibidir; şimdi Erzurum
Çarşısı; pazarı, çayhaneleri...
Velhasıl sonbahar.. arkasında kar!
Yüreklerde çarpan, bir titrek hüzün
Ufuklara dalan gözlerde sevinç

Devamını Oku
Ahmet Tevfik Ozan

‘‘Kanlı Noel’’ de eşi ve üç yavrusu, banyoda; delik deşik edilen Nihat İlhan Paşa ilk defa konuştu. 28 Aralık 1982 TERCÜMAN

Nihat Paşa’nın gözleri dalıyor... 1963 Aralık’ında Kıbrıs’ın uğursuz gecesinde artık... “Onların şehit olacaklarını görmüştüm. Hem de bir gece evvel! ..”.. Nihat Paşa’nın karısı ve üç yavrusunu delik deşik gören gözleri şırıl şırıl boşanıyor:

‘‘- Karıma bir beyaz tuvalet diktirmiştik. Onu giymişti. Murat ve Kutsi’nin ellerinden tutmuştu. Hakan nerede? diye sordum. Gökyüzünü gösterdiler. Uçuyordu... Sonra onlarda uçmaya başladılar... Beşparmak dağlarını aştılar. Adana’ya oradan da şimdi gömülü oldukları memleketim Elazığ’a doğru gittiler....’’

Devamını Oku
Ahmet Tevfik Ozan

Süzülse, katre katre: ‘‘Şehvet’’ bulmak ne mümkün?
Bir başka şey, başka şey; ‘‘Aşk’’ denilen nurlu sır!
Güllerin aksi gibi; bir berrak suda, cansız..
Ve fakat öyle güzel; anlatılmaz, yaşanır! ...

Devamını Oku
Ahmet Tevfik Ozan

Onu sorma, hazindir; Aslı ne, Kerem n’olmuş?
Tenini hangi yağmur, hangi çamur yuğurmuş?
Hangi çiçek boy atmış, yüreğinde Kerem’in?
Hangi aşık aşkını, o çiçekle duyurmuş? ..

Devamını Oku