Hakikat şu ki mazlumların güldüğü gün muhakkak gelecek
Ne iyiliğin unutulur ne kötülüğün budur tek gerçek
Bir mazlum senin sebebinle ederse ahhh.
Unutma, bu davanın hakimidir Allah.
Ömrüm yaprak gibi dökülürken hasret kaldım yüzüne.
Olur ya sana kavuşmadan kapımı çalarsa ölüm.
Geç aynanın karşısına ve yemyeşil iki gözüne
Her an benim için de doyasıya bak biricik gülüm?
Saçlarınla sarmaşık misali ruhumu sardın.
Gözlerinle hayatımı nakış nakış sen ördün.
Sonra beni yaralar içinde gurbete sürdün.
Madem ki kalmayacaktın, kalbime neden girdin?
Bir tek sana karşı kullanamadım aklımı?
Zalime asi olan başım, sana masumdu.
Gözlerinde kayboldum ben, unuttum aslımı.
Çünkü kalbim, o yeşil gözlerinde mahkumdu.
Bir kıvılcım yeter zalimin çürük tahtını yıkmaya.
Var mısın çocuk Firavunların tabutunu çakmaya?
Kalk ve çek kılıcını, tek olsan da Allah sana yeter.
Aslanın kükrediği yerde çakalların hükmü biter.
Hayat bu işte, kaybedince anlaşılır hep insanın kıymeti.
Duydum ki sevdam, beni arar olmuşsun; biliyor musun nerdeyim?
Bana bir adım mesafedeyken yaşatmıştın o acı gurbeti.
Merak etme, ben hâla beni bıraktığın o karanlık yerdeyim.
İmtihanım olma çocuk! Bırak yüreğimin yakasını.
Bir daha uzatmak istemiyorum celladıma başımı.
Yorgun ve solgun kalbim artık taşımaz hüzünlü bir anı.
Hayalin, hasretin ve masumiyetin silsin göz yaşımı.
Kendime medet aradım bir duanın içinde ömür boyu.
Nice yüz, nice kalp, nice gurbet dolandım divane divane.
Umdum ki teminat olsun bana o makbul duanın koyu.
Ve maddi, manevi yaralarımı sarsın Rabbim tane tane.
Yağmur katre katre inerken saçlarının teline.
Ben, hercai gözlerine düşüyorum damla damla.
Gönlüm takılmış sevdam, ipek saçlarının yeline.
Kimse anlamaz bu mecnunun halini, bir sen anla.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!