Bir yağmur damlası gibi düşsen şu kuruyan yüreğime.
Kalbim seni bekliyor her günün akşamında sabahında.
Yalnız adın girdi göz yaşıyla sulanan her dileğime.
Çünkü kayboldum ben düştüğüm gün gözlerinin siyahında.
Gözlerin kokuyor bu şehrin bütün semtleri.
Deniz dalga dalga gözlerini selamlıyor.
Gözlerinle yazılmış Marmara'nın kaderi.
Gözlerin gözlerime yağmur gibi damlıyor.
Gözlerinin asumanında yıldızları sayarken ben.
Adım adım geziyorum gözlerinin sokaklarını.
Ufukta bir kutup yıldızı misali parlıyorsun sen.
Gözlerin yeşertiyor ruhumun ölü topraklarını.
Gözlerim deniz gözlerine cemre olup düştüğü gün.
Ayazlarımı yaza dönüştürdü o zarif gülüşün.
Gözlerin toprağıdır gülün, aşiyanıdır bülbülün.
Gökyüzü güneşe meftun, gözlerim gözlerine düşkün.
Gözlerindi bu hayatta okuduğum en güzel şiir.
Saçlarındı bu cihanda yazılmış en muhteşem roman...
Onlardan mahrum olmak ki dayanılmaz bir eziyettir.
Yüreğimde hâlâ ilk günkü gibi taptaze aşkın küçük Hanım.
Bilemedim nedir bu körpe yüreğimi sana bağlayan tılsım.
Anladım ki, geçmeyecek sancılarım, geçse de binlerce kasım.
Bu kara sevdanın beni öldüreceğini ilk gün anlamıştım.
İçin içine sığmazken koyarlar bir kafese
Aldırma çocuk, hedefe yürü nefes nefese
Davan çok büyüktür, önünde engeller olsa da.
Bayrak düşmemeli savunan bir kişi kalsa da.
Hakikat güneş gibidir, bulutlarla kapanmaz.
Öyle bir zamanda yaşadık ki çocuk, kesifçe bir kıştı.
Aslan gibi yürekler namert tilkilerin eline düştü.
Fırsatçı leş kargaları mazlumların başına üşüştü.
Bütün olanlara rağmen davamıza olan imanımız pişti.
Dünyanın payitahtı olan şu gözlerin.
Okyanuslar, semalar kadar engin, derin.
O şehre yağmak istiyorum narin narin.
Toprağımdır, mabedimdir gülüm, o zemin.
Mavi göklerimin ıssız, namütenahi sokakları.
Aydınlanır güneş gibi parıldayan billur yüzünle.
Rüyalarımı süsleyen gözlerindeki zambakları.
Tek tek kokluyorum, har saniye, hasret ve hüzünle.
Istırabı aşk, çatlatır gülüm, bastığım toprakları.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!