Tan vakti oldu, yine dertler deniz.
Sel gibi oldu duygular, engin deniz.
Yeni de olsa gemi okyanustayız.
Cisim burada, gönül firardayız.
Gün battı, omuzdaki yük artmış.
Yaradan çok sevdiği kullardan
Derdi, belayı eksik etmezmiş.
Ülkücülerin derdi hiç bitmiyor.
Herhalde Allah bizi çok sevmiş.
Belki sabrımızı deniyor yaradan.
Herkesin yükü kendine ağır.
Benim yüküm benden ağır.
Kaldırırım dağları, tepeleri.
Bunlara değecek birisi lazım.
Omuzlarım tüm yükleri.
Bazen dertler kambur olur gelir ya,
Gel dersin, sen de gel.
Mevla’m gönderir durmadan.
O neylerse güzel eyler.
Sabır eyler şükür eylesen de,
Bazen taşar sabır, sapır sapır.
Maziye bakarken buruk bir acı
İçini sızlatır ince ince bir sızı.
Ela gözlerden aksa da gözyaşı,
Anılarda kaldı hepsi yabancı.
Bilmem ki bu içtiğim kaçıncı
Küçücük yürekli minicik elli
Anasından ayrılmış korkuyor belli.
Çantası sırtında, önlüğü desenli.
Okula gelmiş sanki dünya güzeli.
Öğretmenim sığındım sana.
Ben muallim olmak istiyorum.
Akı ak, karayı kara olarak biliyorum.
Akla karanın farkını söylemek istiyorum.
Ben muallim olmak istiyorum.
Karanfilde koku, gülde renk
Kader ağlarına örmüş,
Yolumuza sürgün görülmüş.
Adalet ise sessiz, dosyalar sümen altı.
Bekle ki hesap keser.
Çıktık yine yollara,
Geldik yeni mekânımıza.
Usul usul yağarken yağmur
Islanır tabiat yavaş yavaş.
Doğarsa üstüne tatlı bir güneş,
Bereket fışkırır kara topraktan.
Gün batarken dağların ardına,
Ne zaman yalnız kalsam
Hep seni düşünüyorum.
Siyah saçlarını okşayıp
Hasret şiirleri okuyorum.
Rüzgârın fısıldamasında,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!