Topal ayak, çolak bir kolla.
Tertip geldi gözümün önüne.
Derman olamadım yarasına.
Ağlıyorum yine bu akşam.
Şakalaşarak çıktık o gece.
Ey kutsal ülkemin
Garip gençliği:
Vatan sizden hizmet bekler.
Giy üniformanı, al silahını.
Dağlar seni bekler.
Vatan kutsal der babası.
Dünyadaki son çilesini tamamlamış.
Almış sırtına birkaç metre kumaş.
Kapısını birazcık olsun aralamış,
Düşmüş yollara garibim yavaş yavaş.
Bazen yıldızların altında dolaşır.
Es deniz yeli es.
Savur küllenmiş defterleri.
Ne kaldıysa yüreğin kuytularında,
Ne varsa savur
Savur ki al git öteleri.
Bırakma bende bir şey.
Ölmek için henüz erkendi erken,
Babanın kaşları bile ağarmamışken.
Çocukların yarı yaşına gelmemişken
Ölmek için henüz erkendi erken.
Daha kızların okula bitirmemişken,
Vurulunca zorla uyanıyor bu millet,
Öldükçe çoğalıyor Mehmetçikler.
Soysuzlar sanmayın yanınızda kalacak
Yakında acısı sizden ahesli ahesli çıkacak.
Al işte şimdi uyandı, uyuyan Türkler,
Bir dost tanıdım ömrümün son baharında,
Namı ceylan olsa da kendi aslan parçası.
İçi apak, kendisi karayağız Türk balası.
Can dostu, gönül dostu arkadaş sevdalısı.
İçince benden sigarayı, geçer baş ağrısı.
Her gün şehit, her gün kan.
Her tarafta şehit yası.
Dindirin bu feryatları.
Ben darağacını istiyorum.
Yakala getir, doldur piçi,
Adı Kürşat, Murat, Alparslan…
Hepimiz Fatih, Alper, Alperen.
Yavuz gibi, biraz da Yunus huylu,
Aslında öz be öz Oğuz soylusunuz.
Bazen Kerkük, bazen çeçen ya da.
Vatan dedikçe yanan gönüller
Bayrak dedikçe atan yürekler
Darağaçlarında açan çiçekler
Yusufiye’yi bile mekân demişler.
Ülkemi sevdik dedikçe vurdular
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!