Sarı günler yakın
Yeşilinden bildim doğanın
Fildişi tomurcukların
Çenesi düşmüş kuşların
Kanatlanmış kozaların
Üzerime çöken
bebeğine kadar yalancı mürdüm gözlerin
tutsağı rimelle taranmış sahte kirpiklerin
ah ne yabancı, en katmerlisinden o nazar
sinsice takılmış sahte gözyaşlarına intizar
sus, sözlerin sadakatsiz
ihanet yemini gülüşün
tenin tenime küs
arsız aşklar barınır
sahipsiz yüreğinde
Bugün artık çok geçti
Gözlerinde ışık tükenmişti.
Alnı değdiğinde toprağa,
Kan kokusu genzine sinmiş,
Yüzünde son bir gülüş belirmişti.
son bir bahar kalmıştı
yapraklarını dökmedik
ister yaz sonu de
ister güz başı
kararsız günlerin sefası
Her gece
düş gemisine binince
aynı eve açılıyor
limanda inince.
Hani
derin gözlerinde okyanus sevdaları
oynaşır balıklar dalgalarında
derin gözlerinde orman tutkuları
barındırır keklikleri kuytularında
seyrine göz doymaz, nazar yetmez
dün hava pek güzeldi
naneli limonata tadında
vapurla geçtim Karaköy’e
hayret sokuldu usulca seyrime.
yeni bir İstanbul silüeti karşımda
Ocak bitmeli oldu
Soğuk dumanlı sokaklarda
Sadece bir kayıp serçe
Ve aç kediler var.
Kaptırmış rüzgarın anaforuna
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!