Yatık çamın dirsek kolu,
bunca yorgunluktan sonra
oturup sana yaslandığımda
divana uzanmışım gibi
rahat geldi bana
Gerçekten pek acayip yıllardı,
Saçlar meçli, favori uzun,
Maksi palto yırtmaçlı,
Paçada İspanyol bolluğu,
Yakalarsa kayık mı kayıktı.
Biliyorum sabaha karşı
Konacak yanağıma
Uyandıracak beni
Sarı bir tüy
'Evet kafesimdeyim ama
Bir özlemse gözümden akan damla
O içinde balıklar oynaşan bir denizdir.
Yosun kokar
Kum tanelerini biriktirir göğsünde.
Güneş olur yanar
Ay olur sedefleşir
Memleketimin fukaradır ocakları
Ekmekten ana yemektir sofraları
Vay benim başım, pişmemiş aşım
Vay karnı tok, aklı aç vatandaşım
Deniz güne geçince
Terkedince şafakgün rengini
Başlar bir çiçeğin
Yas dolu günleri.
Mendil kadar bir toprak bulsam
çiçekler nazlıdır
barışla büyür
demokrasiyle açarlar
bir gün
............ ezilebilirler
Ne Güzeldir Vapurla
Sirkeci, Kadıköy
Açık bir havada
Sarayburnu, Gotlar Sütunu
Efsane Saray, minareler
İrili ufaklı kubbeler
Toprağın buğulu kokusunu
içime çekmeden önce
sorarım kendime
neredeyim?
Soğuk, dumanlı sokaklarda
gelsin kömür, gitsin kömür.
som altın mısın mübarek?
çalsan da karanı, kanıksanmış
yiğit çehreleri silemezsin.
parlayan gözleri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!