Tıpkı
Tanrı'nın kulunu özlediği gibi özlüyorum seni
Yüzünü,
Gözlerini,
Dün seni gördüm ılık bir gündüz düşünde
Pervazında çiçekler olan mavi pencereden bakıyordun, öylesine
Rengârenkti çiçeklerin kokusu
Ey!
Perdesiz yüreklerin meleği çocukluk günlerim
Ve
Derisi bolarmış suratımda yazan
Ölümlü kaderim
Gidip gelen sesiyle
Dolaşır kıvrımlarını Pieta'nın
Çizer onu kendi yüreğine yarasa
Gece esrimesidir bu
Hissetmez ufukta beliren güneşi
Hey!
Sen,
Bağırsam duyar mısın
Pencerede uluyup
Çocukları korkutan rüzğar
Söyle!
Pencereden geçti ışığın
Dokundu önce çeyiz sandığına
Sonra taş aynada belirdi hayalin
Gözlerim kapalı seyrettim seni
İçime çektim aynadan esen kokunu
Albatroslar gibi eşleşmişiz demiştin bana
Çekilir bazen belleri damızlıkların
Gözleri patlaktır
Süpürür toprağı nefesleri
Dağ köylerinde
Tahtahta arabalardan fışkıran
Ey!
Sessiz yüreğim
Yaşıtım, lahit arkadaşım
Mezarlıkta buluşacağız bir gün
Döl verir meteorlar
Toprağa
Kaburgalara
Deniz yıdızlarına
Hırçınlaşır deniz birdenbire
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!