2008' in son saniyeleri
Yeni bir yıla giriyor eski dünyamız gözünüz aydın
Müjdeler olsun ki bir yılı daha geride bırakmanın............içindeyiz
Televizyon kanallarında patladı patlayacak Çin malı havai fişekler
Gökten yıldızlar yağdı yağacak an meselesi
Yağsa ne olur yağmasa ne olur o yıldızlar
Emekli aylığımla bir miktar kazanç sağlayabilir miyim diye Yiğit Bulut’ un ekonomi ile ilgili TV programlarını izlerdim, gazete yazılarını okurdum.
Aman Dolar’dan uzak durun Dolar’ a güven olmaz dediği andan sonra Dolar artmaya başlar; Euro’ ya yatırım yapılabilir, istikrar var dediği andan sonra da Euro düşmeye başlardı. Aman altına yatırım yapmayın, petrol düşecek dediği zamanlarda da ve günümüzde altın ve petrol almış başını gitti ve gidiyor!
Yani Yiğit Bulut’ a güven olmuyor! Ya bilerek yada bilmeyerek bir türlü doğruyu yakalayamıyor, bilmiyor, doğru bir sonuç bildiremiyordu.
Beyimiz büyüdü, Başbakan’ ın yanından yöresinden ayrılmaz oldu! İçtikleri ayrı gitmiyor nerede ise! ? .
Geçenlerde bir akşam açık oturum yönetiyordu. Her fırsatta yerli yersiz Başbakan’ ı övüyor, yerlere göklere sığdıramıyordu! Hiç gereği yokken ve konu bile değilken bir yumurta bıraktı gıdaklayarak;
Şu an yerini kesin anımsayamıyorum ama sanırım Balkan ülkelerinden birisinde idi, “Bir ilkokul yaptırdı ki Sayın Başbakanım Recep Tayyip Erdoğan, Yeditepe Üniversitesi’ nden daha lüks, daha donanımlı! Hatta daha nerelere neler yaptırmış/yaptırdı bir bilseniz dedi? ! Ben RTE’ nin her gezisine katıldım. Hatta yalnız ben katıldım bazı gezilerine! ..” dedi.
Bu muydu bağımsızTürkiye Cumhuriyeti?
Böyle mi olmalıydı Atatürk Türkiyesi?
Bir Türk dünyaya bedel değil miydi?
Kemikleri sızlamaz mıydı atalarımızın? .
Çıkıp gelse de biri demez mi ki
'NE YAPTINIZ EMANETİMİ'?
Tuz Da Kokmuşsa!
T.C.Devleti’ nin başındaki kişi, o ülkenin başı olarak anayasa, yasa, tüzük ve yönetmeliklere uyar; özellikle örnek olur ve her kişi ve kurumun da aynı şekilde davranmasını ister…diye düşünülür değil mi? Ne gezer, bize göre değilmiş o işleyiş! Balık baştan kokmuş!
Hak hukuk, anayasa, yasalar falan biz tebaaya göre (!) imiş meğer! Sayın Padişah ve sadrazamı ile kör nazırları bu düzende istediği gibi davranırlarmış! Hepsinin astığı astık, kestiği kestik!
Yani imam osurabilir hatta sıçabilir ve onların şürekası da aynı naneyi yiyebilir, aynı haltı işleyebilirlermiş! Bunun adı da İLERİ DEMOKRASİ imiş!
Hay sizin ileri demokrasinize demez mi insan! ? . Yüce Güldüşüncü Nasreddin Hoca gibi “keramet kavukta değil” ama, madem kavuğu giyiyorsun, başına kelebek konmuş gibi değil de adam gibi giyin demezler mi giyene? ! .
Bu konuya nereden geldiniz diyecekseniz; ne kadar kültür yoksunu varsa onları eğitim-kültürle ilgili kurumların başına getirenler, hars sahibi olanları hep saf dışı etmiş ve etmektedirler. O yetkisiz / yetkililere imrenen, gıpta eden birileri de varmış ki hemen onları kendi yanına alıvermiş! O kişi kim diye bakınca da ne görelim? ! .
Bülbül, öter cıvıl cıvıl şen şakrak.
Sular akıtır yüreğimde şırıl şırıl.
Gün olur çağlar gönlümde cıvıltılarla;
Gün olur durgun, sakin, sessiz.
Ne o, dudağın uçuklamış?
Yazık üzüldüm, geçmiş olsun.
Adliyenin kapısında adaleti gördüm,
Ne elinde kılıcı kalmış ne de dengeli terazisi!
Gözü açılmıştı ama gönlü kararmış!
Ağlıyor zavallı, iki gözü iki çeşme…
Temizliğine gittiği evin önce babası, sonra da oğulları sıra ile…
Üstü başı yırtılmış, göğsü elbisesinden dışarı fırlamış, ayakları kanlı.
Cır cır cır cır
Benim vefalı can yoldaşım
Bak ay da yok bugün
Oysa ne kadar da sevmiştim onu da
Hilalini dördününü
dolununun parlaklığını
sam amca yanki göndermiş düşmanımın üstüne
göz dağı olsun diye kampta arama yaptırmış
ben aradım diyor bulamamış hiç bir şey
içimiz rahat olsun gerek yok tasamıza
meraklanma sen demiş bir gözünü kırparak
ben kulağını çekerim emrimi bekle derim
Açlık grevine başladığınızı duyuruyor dostlarınız. İnsanları size destek vermeye, birlik olmaya, birlikte olmaya çağırıyorlar. Ne mutlu onlara.
Bakın bakalım aranızda gerçek Müslüman var mı? ! . Ya da kaç kişi çıkar? !
Allah sevgisi, hak eşitlik, adalet, alın teri, zekat, fitre, farz, sünnet.. gibi dinsel sözcük ve değerleri dillerinden düşürmediği halde görmezlikten gelen; bu değerleri komünizm-sosyalizm bağlamında görmeye ta küçüklükte kuran kurslarında koşullanmışlar, şimdinin sonradan görme, sömürgen, vahşi kapitalist-liberal sermayedar, iş adamı, sanayici ve tüccarları ve hükümet üyelerinden olan var mı hiç aranızda? Kokuşmuş kapitalist düzenin üzerine çullanmış, gününü gün ederek köşe dönenlerden, iş birlikçilerden, hain, satılmışlardan, döneklerden? ! .
Yok değil mi? Neden? İlginç değil mi?
Müslümanlık = kapitalizm = liberalizm = faşizm = sömürü = haksızlık = hukuksuzluk = adaletsizlik....midir?
Bu işçilerin hepsi komünist-sosyalist mi (keşke öyle olsalar!) ? Yok mu içlerinde AKP' ye oy veren? Yarıdan çoğunun AKP' ye oy verdiğini bir anket yaparsanız göreceksiniz!
Bu gün ne ağzımın tadı, ne tuzu yok!
Yanımda sen olmayınca yaşam bom boş.
Yatağımızın baş ucundaki eksilen suyu tamamladım.
Gelir de kurumuş boğazını ıslatır diye, ağladım.
Düzeltirken çarşafını, akıttım gözüm yaşını.
Yastığının üstüne düşürmüşsün üç tel kırık saçını.
Yüreğinize sağlık çok güzeldi
Yüreğinize sağlık çok güzeldi
Yüreğinize sağlık çok güzeldi