Ahmet Emer Şiirleri - Şair Ahmet Emer

tüm üniversiteleri bir diyanet etmeyen
doktor veöğretmenleri imam kadar olmayan
tüm hastaneleri camilerinden az
kuran kursları tüm kütüphanelerden fazla
hiç bozulmayan eşitsizlik
ört üstünü türbanla

sağ sol çatışması çıkartıldı önce devrildi nice fidanlar
göl delirdi deniz coştu ırmaklar dondurdu suyun kanını
ağrıdı gecenin kasıkları rengi yırtık yağdı yağmurun
göz pınarlarımızdan yağdı yağmadı bulutlardan
bir sinsi sıçan kemirir ensemizi omurilikten
çıkmadı acısı çıkmaz da öksüz yetim dulluktan

Senin ak saçlı ak sakallı bir deden olmuş muydu
Dedekorkut' tan hikayelerle Oğuz Kağan Destanı' nı da anlatmış mıydı
Balkanlar' ı Yemen' i Sarıkamış' ta donan doksanbin askeri anlatmış mıydı
Çanakkale' yi Kurtuluş Savaşı' nı Atatürk' ü de öğretmiş miydi

Zır cahil sen ne bilirsin öyle ise tarihi ne bilirsin insanlığı

Gecelerin petrolüne uyandım!
Sağıma baktım yoktun,
Solumu yokladım yoksun.
Kortum, irkildim birden, yataktan fırladım!
Başımda esen klima esintisiymiş nefesin sandım!
Hastaneydin, ameliyat olacaktın …

Sobadaki alevlerin yalımları kabus gibi çöküyor
kimi daralıp genişleyerek
kimi donuk kimi parlak
oynaşıp duran duvarlarda Gülyabani gibi

dışarıda alabildiğine bir soğuk

Sığındım bir limanına fırtınalar altında
Rüzgar sana doğru koşuyor
Yağmur sana doğru düşüyor
Zakkum çiçekleri bile sana doğru gülüyor
Ya kalbim kalbim
Sende olan büyük bir mıknatıs mı

Kan buharlaştı,
Cinayet yok oldu.
Uçtu,uçtu,
bir perdeye yapıştı.
Orada tekrar oluştu;
beyaz perde kana büründü.

Geldiler
bir anlık mutluluğa bir ömür alıp gittiler
bir dilim ekmekte aşk
yürek sıcaklığında umut pişerken tencerelerde
uçurtmalarda uçuşurken hayaller
sevgilerimizi bulutlara yüklemişken

Nasıl doğar güneş hızla dağların ardından?
Nasıl batar ovaları ırmakları suladıktan sonra enginde? !
Gözlemledin mi hiç?
Kanatları mı kırık yan yana dizilmiş, kuşların?
Kamaştırır mı gözleri pırıltısı suların?
Baktın mı hiç?

Eski Ergenekon Savcısı bu size vurulmuş ağır lekedir!

Ergenekon eski savcısı Zekariya Öz, çok ağır bir leke yedi. Derin hakarete uğradı.
Başbakan, savcıyı küçülttü.
Savcılar bağımsız diye biliriz.
Başbakan savcı Öz’ü yandaş yaptı.