Ahmet Emer Şiirleri - Şair Ahmet Emer

Ahmet Emer

Sen kafes kuşusun güvercinim
Yemini suyunu kafesine koyarlar
Bir küçük oda bir balkon uçma sahanlığın
Bu daracık yerde uçar burada ötersin
Burada uyur burada büyürsün
Sen sokağa çıkamazsın dağlarca uçamaz

Devamını Oku
Ahmet Emer

selam dostlar ben geldim
atatürk türkiyesi'nden gittim
devler ülkesinden
biri dünyaya bedel
karıncalar ülkesine gittim
cüceler diyarına

Devamını Oku
Ahmet Emer

fotoğrafın gülüyor
bebeklik fotoğrafın
yoğurt yemenden önceki
tombul badi yürüyüşün
gözlerimin önünde
film şeridi oldu 27 yıl

Devamını Oku
Ahmet Emer

YÖK’ tü,
ÇÖKTÜ ya zaten YOK’ tu!
Başına YOK Geçti!
Yok çok yok yaptı!
Yok’ a düzen ittir çekti…
Yok kıçına baka baka kaçtı! ..

Devamını Oku
Ahmet Emer

İslamın şartı beşti eskiden
Kelimei şahadet getirmek
Namaz kılmak
Oruç tutmak
Zekat vermek
Hacca gitmek

Devamını Oku
Ahmet Emer

Güneş doğudan doğar batıdan batardı, sen gelmeden önce.
Güneşi göremez oldum ki nereden doğup battığını bileyim? ! .
Oturunca evimin balkonuna, yudumladığım bir fincan kahve mutluluk verirdi.
Karnım tok, sırtım da pekti hani orta düzeyde emekli memur aylığı ile.
Belki olurdu ama görmezdim ekmek parası kavgası, kanlı bıçaklı!
Çocuklar mutlu dönerdi okuldan, sırtlarında çantaları, yoldaki taşa tekme ataraktan...

Devamını Oku
Ahmet Emer

Senin de onu sevdiğini
Anlamadığını mı sandın
Bildiğin gibi senin de
Kuşkulu bir korku içinde

Bakmamış mıydı gözlerine

Devamını Oku
Ahmet Emer

Koşun oynayın gülün çocuklar demiştin
Çocukluk kaç yaşımda biter amca
Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun demiştin
Kimin cumhuriyeti kutlu olacak diyemedim doktora

Dedem elini apış aramda buladı kana

Devamını Oku
Ahmet Emer

Deki ona çocuk deki ona,
Ey bir eli yağda bir eli balda,
Yediği önünde yemediği arkasında,
Sırtı pek karnı tok cani / coni!
Sen öldürmek için eğitilmişsin.
Sen garibin, yoksulun, sen işçinin emekçinin durumunu anlamaz;

Devamını Oku
Ahmet Emer

Oğlumun mezarına gideceğim,
Burnumda tütüyor, kendisi yok ya toprağı…
Onu görmeye; mezarını, mezar taşını, toprağını öpmeye! ..
Mezarının üstünde tüten bir tutam ot, bir beyaz çiçek…
Belki bir şeyler anlatır, teselli eder kanayan yüreğimi!
Ben anayım, o benim yavrumdu aldılar elimden.

Devamını Oku