Yenildik zamana
Şu zaman sel gibi sili süpürdü
Hangi ateş yanıp yürek kavurdu
Rüzgar gibi dört bir yana savurdu
Ne dost kaldı gönül nede sevgili
Yeter
Yağın balın senin olsun
Barakamı yıkma yeter
Bana saray vad eden hey
Ekmeğimi bölme yeter
Yetim kuzular
Uçtu bülbül baykuş konar
Konar ha konar sevdiğim
Yıkıldım
Deli rüzgâr esti durdu canıma
Şaşırdım kendime yön bulamadım
Ayrık otlar türedi her yanıma
Tohumdum çorak toprağa ekildim
Yıldız
Yıldız tutmuş gökyüzünu
Aya döndürmez yüzünü
Yâre geçirmem sözümü
Gecemde karanlık yıldız - yıldız yıldız
Yine ahta bülbülüm
konma bülbül konma şu gül dalına
dal taşımaz kahrın gam efkarım var
aldanmam rengine sarkmam dalına
Yine bu sene
Bir çift turnam gelir avaz avaza
Karlar erimiş haber salar yaza
Bülbül yuva yapmış bataklık saza
Şu felek çarkında yine bu sene
Yok şikayetim
sesinden yıkılsın varsın ortalık
her sözün olsun bana ukalalık
aydınlığımsın istemem karanlık
Yoktun vara gel
yetmez yandığım yetmez
serin sularından nara gel ha nara gel
vefası gözümde kalan vefasız
sevdiğin sevdadan yâr a gel ha yâr a gel
Yol dağları aşmalı
Kime sorsam şu dağların ardını
Çöl gösterip tozup geçip gidiyor
Ben bilmem mi o dağların ardını
Yıkılın dağlar ardınız görünsün
O gerçek bir şair. Aşkı tüm sadeliğiyle anlatan. Halktan biri... Bizden biri...
Ahmet Coşkun...
Onu tanıyalı bir kaç yıl oldu, ama onunla geç tanışmanın üzüntüsünü hep yaşadım... Benim onuncu kardeşim... Allah yüreğini salim etsin... onu çok sevdim ve seviyorum... Yaşayan en önemli şairlerden biridir..