Suskunlar
Kelimelerin ayazında ayan beyan ölü bir tebessüm
Bulutlar arasında filiz, kayıp nefer hüzün
Suskunlar,
Eski bir hikâyeden arda kalan, bir tutam yalan, ötesi hep masal
Elimde bir kalın sicim
Tertemiz doğmuş halde
Hayallerinden bir salıncak
Ayakların gök yüzünde
Tutunduğun kuru bir ağaç
Bütün gölgen önünde
Ah Corcovado
Puslu yalnızlığım
Özlemi diyarsızlığım
İsa’nın
Gözlerinde
A moment
The essence of my sonata
Night, silence and the testimony
The cry of rhythm, to be added to the echos of unlimitedness
İhtiyar işte!
Toprak kokusu yüzündeki tebessümden yara izi
Teninden yayılan latif bir koku yağmurdan kalan
Titreyen ellerinde yılların alkolleşmiş hisleri
Gözlerindeki yorgunluk yolculuğa dalan
Hey ihtiyarlığı gençliğin
Baston gözlerin yorgunluğu
Solgun yüzlerin doygunluğu
Bir sabahı istanbul’un
love
Love
A moment, stability of the moment
The silence
The flash of lightinings
A moment
Aynalar…
Eskimiş fikirlerimi kurcaladım
Eskitemediğim kral koltuğumda
Yere uzanamayan ayaklarım altında
Bir damla gözyaşı,
Ve peşinden birkaç damla daha
Yakalanmışlık aniden bastıran sağanak yağmura
Kaçışın anlamsızlaştığı, aksine bir kucaklayış
Zamanın ürpermesine yoldaşlık
Karanlığından gecenin uykuyu çalan
Duanın ritmi
Sabah, mabet ve dua
Ritmin seslenişi, katılması sınırsızlığın yankılarına
Kalubelayı yaşamış melodilerin sancısı,
Bir isyanın çıtırtıları ayrılığa,
Tanrısal yakarış, tınısal uyum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!