güzel sabah
ne söylersin sen bana
bu bülbül şu doğan güneş
hangi haberi muştuluyorlar şimdi
nerden çıkıp gelmiştir
kayboldum ben bu yaşam pazarında
kim aldı kime sattı beni
kimin kuluyum ben efendimden uzakta
sesimi bir duyurabilsem sana
iznik
ne güzel bir yorgunluk ve saklanış
içine içine seninle geçmişin
en güzelinden bir güneşli sonbahar gününde
ruhlarımız
sen
dağa kaldırılmış yalnızlığımın hangi yaban gülüsün
bütün kuşların falına acılar katmış, kana susamış
çiçeklerini devşiremediğim ilkbahar bahçelerimde bal akıtmış
yorgunluğunu bilmediğimiz arıların ayaklarında taşınan…
koparmışlar beni
sonbahar göğünden
yönsüzüm dört dönerim
altın bahçelerde
ve andığım hep
zümrüt günlerimdir artık
ey denizlerin ortasında
yalnızlığı bekleyen adalar
söyleyın benim kadar mı ıssızlığınız
ey çok öte göklerden
çığlık çığlığa ışıyan yıldızlar
yalnızlık saatidir akşamlar
tehi gönüllere iner bir vahiy gibi
münzevi yağmurlar
çöker dizlerinin üstüne hecin develer
kovulmuş sünepe duygular
bir bir gelir avuç açar
yardan benm payıma
küskün bir yürek düşer
gönlüme bir bakış
bir hece dilime
güle bir bülbül
bir pervane aleve düşer
'gönlümü put sanıp da kıran'a kırgın bir ithaf
unutmak istemiyorum seni
eski parşömenler üzerinde
ölü bir dilin metinleri gibi
Ad konmamış birlikteliğe şiirler...Tabi ki de Aşkımın siyah güllerinden daha güzel ama size yaklaşıyor haberiniz olsun.yakında kitabı falan çıkaras şaşırmayın.şaka bir yana gerçekten şiirleriniz çok güzel hocam.hepsini okumadım ama Bişkek'li Çocuk 'u çok beğendim.ama merak etmeyin hepsini okuyacağım ...