“bir yeriniz var,çekilirseniz boşluk üzücü olur” demiştiniz
ve çekildim bütün imgelem yok oldu varlığının sisinde
ben ki turuncu tonlarında bir yapraktım bu sonbahar
tutulmadan o cellat merhametli azametinin deli boranına
gazellere döndüm şimdi ayak altlarında savruluyorum gönülsüz
oyuncak oldum deli çocuklara oradan oraya rahmeti arıyorum
acılar vurur bizi ansızın
sebepsiz tükenişler akşamında
yorgundur dağlarımız üstelik karlı
düşer omuzlarımız dizlerimiz çöker
çorak kurak kavruk ovalara
batılar vahşileşir miskinleşir iyice doğular
su seslerinden bilirim senin gelişini
kuş seslerinden tedirgin
bulutlar aralanır hafiften
esmeye başlar en nazlısı rüzgârların
terkedilmiş uzak bahçelerin kokusu gelir
sen gelirsin
bir denize düşüyorum gözlerinde
ne panik var ne korku
huzura giriyorum gözlerinde
gözlerinden konuşuyorsun benimle
ne ses var ne nefes
yokuşlarımda yoktun …
nefretlerdim sana ben
anılarımda…
bir deniz, göl, dağ
kocaman gurbette paylaşılan
kırk gül büyüttüm şu ömür bağında
yaralandım kırk harından ellerim kan ter içinde
göz gördüğünce dil döndüğünce gönül yüceliğince
yalnız serseri garipçe bir başıma kendince kırk bahar içinde
geceye düştüm
gönlümle başımla
bir ünlemsiz heceye düştüm
fırat’ı gördüm bir kez
varımla diken diken
Çin padişahının kızı görünmez bana aynalarda
Varsa yoksa siz ey Mona Lisa
Eleğimsağma bakışlarında yağmur sonları
Ardında yeşil vadilere inen derin uçurumlar
-Gözlerindeki saf masumiyeti nasıl da
-sevgili nesrin'e benzersiz dostluğu ve arkadaşlığı için-
dışarıda yağmur,
dışarıda toprağın suya sevdası
sevdanın kokusu dışarıda
ayışığımsın benim
yaz gecelerimin en çılgını
her dem yeniden
doğarsın yalnızlığımın göğünde
bütün hücrelerim yanar
Ad konmamış birlikteliğe şiirler...Tabi ki de Aşkımın siyah güllerinden daha güzel ama size yaklaşıyor haberiniz olsun.yakında kitabı falan çıkaras şaşırmayın.şaka bir yana gerçekten şiirleriniz çok güzel hocam.hepsini okumadım ama Bişkek'li Çocuk 'u çok beğendim.ama merak etmeyin hepsini okuyacağım ...