kim gelir süpürür
karanlığı içimden
günışığı süpürgelerle
kim alıp götürür
beni unutun buralarda dostlarım
bu karlar altında acı veren soğuklarda
beni unutun, varlığımı yok sayın kardeşlerim
bir zaman yaşamış sayılsam da dünyada
fark edilmez insanlar arasında yokluğum da
ay gece ve gözlerin bir yaz içinde
tanbur sesleri yalnızlık biçimleri fısıltılı sözler
efsunlu çıkmazlar göklere misafir yıldızlar
başında ekmek taşıyan kadınlar
ay gece ve gözlerin tamamlanmamış bir yazgı içinde
yarım kalan sevgimi iyi sakla
kullanırsın dengini bulunca
veya sar kızıl ipeklere başka zamanlar için
sakın incinmesin yufkadır yüreği
o kuş tüyü ellerinden düşerse
kristaller gibi kırılır
Alıp başımı gitmek
Kurtulmak bütün bağlardan
Limanları inkar etmek
Binivermek rüzgara
Uzaklaşmak…. uzaklaşmak
yalnızlık örülür çoğalır boşlukta
boşlukta büyür büyür genişler
ilmek ilmek tığ uçlarında zamanın
yalnızlık boşlukta bir atlı
kahrol emi zulümlerin ecesi
yardakçıların da öyle
günler geçiyor gelsen de
çok uzaklara gitsen de
bir gömütlüğüm ben
gömüyorum içime kendimi
zamanın kendisiyim ben
benim içine gizlenen de
uyandırılmaktan hoşlanmayan bir sudur bişkek’te zaman, ağır ağır akar
gardroplardan kovulmuş eski bir kent soyludur,üstü başı naftalin kokar
mossovyet yaz-kış demeden güneşte sere serpe umarsız bir yılan gibi yatar
toktogul-sovyetskaya’da nüfustan düşülmüş,zulmet yorgunu,tinerci çocuklar
içimde öksüz bir çocuk var
her sabah aynadan bana bakar
bazen günlerce kalbimde ağlar
çocuğun gözlerinde sessiz ırmaklar
içimdeki çocuk kaf dağında yaşar
Ad konmamış birlikteliğe şiirler...Tabi ki de Aşkımın siyah güllerinden daha güzel ama size yaklaşıyor haberiniz olsun.yakında kitabı falan çıkaras şaşırmayın.şaka bir yana gerçekten şiirleriniz çok güzel hocam.hepsini okumadım ama Bişkek'li Çocuk 'u çok beğendim.ama merak etmeyin hepsini okuyacağım ...