Sarı kadı camisinin önündeyim,
El doygun
ben yorgun...
Ellerim kırk yerinden bağlanmış,
Ayaklarımın dermanı yok.
Çok uzak düşlerin dudaklarında,
Şimdiki zamanın yitik ümidi.
Bilmemki nereye kaybolur yıllar
Gözümün önünde bitip eridi.
Not düş biryerlere,
Yaşamadığıma dair.
Ne var ne yok deme!
Hiç bir şey yok.
Bildiğin gibi zahir.
Hep bir ümit beklendi,
Bozulmuş plaklardan.
Birşeyler koparken
Benden başka aleme.
Hep korktuk ondan bundan,
Acının içindeki dönen zaman çemberi,
Kaldır artık sitemi durdu ya işte kanın.
Aşk diye bir kurşunu hangi yürek yemedi?
Ne âlemi var şimdi eski güne yanmanın.
Doyumuna oynadığımız oyunun,
Yarısını çoktan aştık.
‘Yaş otuz beş yolun yarısı eder’
Demiş ya şair…
Kaybettik teker teker varlığımızı
Yırtıp atarken,
Takvim yapraklarını.
Hissetmek,
Bir kuşun kanat çırpışını.
Bir çiçeğin büyüyüşünü görmek,
Yeni bir sabaha ulaşmak güzel
N e o dalgalı saçlarını,
Ne azgın dalgalarını...
Ne söylediği şarkıyı
Ne'de seni
Sevmiyorum seni deniz.
Biraz bekle hele acele etme!
Bu dünyada her şey sırayla olur.
Sırayla yaşamış nice insanlar
Herkes sırayla yaşar sırayla ölür.
Birşeyler kımıldıyor yüreğimde
Mutluluğunu yaşıyorum,
Sımsıcak yuvaların.
Yavruların sevincini paylaşıyorum.
Çicekler getiriyor çoçuklarımız,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!